Bizim hoca;

"Cenaze törenleri ölenler için değil, geride kalanlar içindir." dediğinde aklıma cevval misali yaşadığımız yıllardaki bir manzara geldi.

Mahallemizin kendinden başka hiç kimseye zararı dokunmayan dökümcü Nuri abisi vardı.
Hemen her gün, evinin önündeki BALSU çeşmesi başına dikilir;
"Ölümde var gülüm, ölüm" diye periyodik aralıklarla nara atardı.

Semtin gençleri olarak işten/okuldan/futboldan arda kalan vakitlerimizi geçirdiğimiz, kahvenin önünde toplaşıp tebessümle izlerdik Nuri abiyi..

O yıllar genciz ya..
Dünyayı değiştirecek enerjiye sahip olduğumuzu sanıyoruz ya...
Pek anlamazdık ne demek istediğini...

Hatta;

Eyvah yine bizimki gazel okumaya başlıyor. Kısa keser inşallah” ifadelerini kullanır, “öflen öfff..” karşılığını vererek alaya alırdık!

Bugün ise, Nuri abinin kendine has ses tonuyla “ölüm de var gülüm, ölüm...” deyişi öyle bir yankılanıyor ki kulaklarımda;

Dünya işleriyle bitap düşmüş yüreğim, beynim, bedenim af ve merhamet diliyor.

Canım çok şey anlatmak istiyor, lâkin yorgunum.

Heveslerim, iyimserliğim yorgun, Bunca şeyi affeden kalbim yorgun. Konuşarak anlaşmaya olan inancım yorgun. Hatta geleceğe dair umutlarım bile yorgun!

Kişinin kendi kul hakkı var mıdır bilemiyorum, ama ben hakkım olanı yine benden çaldım!

Kendimi değersiz görerek gereğinden fazla hor kullandığım bedenime çok zarar verdim. Bağırsaklarımı temizledim, fakat ciğerim 5 para etmedi!

Kendi isteklerimi hep sona aldım. Yaşam koşullarımı iyileştirme imkanı olduğu halde, başkalarını öncelikli tutup kendi kul hakkıma girdim.

Bu sebepledir ki benden geriye mecalsiz bir şey kaldı sadece.

Değiştirmeye gücümüzün yetmeyeceği bir çok şey için hayli fazla enerji kaybettiğimizi yarım asır sonra öğrendik ve bitap düştük!

Bu satırlardan pişmanlık manası çıkarılmasın asla ve kat'a.

Sitemimiz günümüzde geçerliliğini yitiren değerleredir.

Şimdi düşünüyorum da Nuri abi; sen ne güzel insanmışsın.

"Ölüm de var gülüm" diye nara atarken sen, bize ders veriyormuşsun aslında. Alaycı gülüşlerimiz sana değil, aciz halimizeymiş meğerse!

Daha o günlerde, kendi kendimizin cenaze namazını kılmışız da, haberimiz olmamış!

Hakkını helal et, biz zavallılara!

Demem şu ki;

İnsanlık değilmiş şu acınası halimiz...!

Bu arada işinin ehliydi ve o dönemin aranılan dökümcüsüydü Nuri abi.

Yaşıyorsa sağlıklı ömür, öldüyse rahmet diliyorum.

O vakit gökten üç elma düşsün;

Yaşarken kendisi ile ölümün kıymetini bilenlerle, nefsinden arınanların başına!

Selametle..