Ne dersiniz?..
Bir kez olsun başarabilir mi insanoğlu?
Doğayı kandırabilir mi, “yendim seni ey tabiat ana” diye haykırabilir mi insan?
Yoksa sadece kendini mi kandırır?..
Günü mü geçirir?..
Ranta ve bugüne mi bakar?
Peki bilim?
Peki gelecek?
Peki uzmanların uyarıları?
Peki yetkililerin göz kapamaları, kulak tıkamaları, önemsememeleri, “bir şey olmazcıkları”…
Hep bir şey olmaz zaten.
Doğaya olmaz.
İnsana olur.
Türkiye’de ne yazık ve acı ki doğal dengelerle bile bile, göre göre oynanıyor.
“Bir şey olmaz, bugün olmaz, belki ileride olursa da o zaman da biz olmayız” mantığı gibi bir yaklaşım var hep.
Yazın ortasında kısa süreli yağışlarla her yeri sel alıyor kaç gündür?
Zararın boyutu devasa.
Ama lütfen “böyle yağış görülmedi, böyle afet olmadı” demeyelim.
Bu yağışların ağır sonuçlar doğurmasının tek sebebi, bir zamanlar “bir şey olmaz” denilerek yapılan o bile bile yanlışların ceremesinin şimdi çıkıyor olması, o kadar.
Doğa kuralını bozdurtmaz.
Ama bugün ama yarın eski haline döner.
Sen her tarafı beton yaparsan, suyu emecek toprak bırakmazsan…
Hele hele pek meraklıyız ya dere yataklarına…
Dere yataklarına, nehir yollarına doldurursan binaları…
Rize, Ordu, Giresun, Ünye, Samsun, vs, vs…
Doğa, nehir yataklarını bir şekilde alır geri.
Kimse yağmura laf yapmasın.
Çöken köprüler, göçen otoyollar; zamanında bilim insanlarının çığlığına kulak tıkayanların eseri.
Bugün bir şeyleri yapmayınca sadece bugünü kurtarıyorsunuz.
Yarın, o yüzden felaketlerle karşılıyor bizleri.
İşte bakın olup bitene…
Betonla dolan nehir yatakları, plansız yapılanmalar, kaçak inşaatlar…
Doğa affetmez.
Kendisiyle oynayandan intikamını alır.
Hatırlayın Karadeniz Otoyolu projesinin ilk başladığı zamanları…
Denizi doldurup doldurup böyle bir yol yapmayın, nehir yataklarının önünü kesmeyin, kapamayın diye az mı söylendi?…
Her ne yapıyorsanız uzmanların sesine kulak verip yapın diye az mı seslenilmedi?
Kuralları, bilineni ve bilimi es geçtik mi böyle olur.
Oluyor da zaten…
Kandırabilir mi insanoğlu Tabiat Ana’yı?..
Hayır.
Ve İstanbul’a bakın asıl…
Depremi, seli, toprak kayması….
Hepsi “geliyorum” diyor…
İstanbul ürkütüyor uzmanları…
Kandıramayız ki Tabiat Ana’yı!