Çok ama çok değer verdiğim bir dostum var. Ortalarda sık görünmez. Geçtiğimiz hafta uğrayıp kayboldu.
Yaptığı işin KAPTANIDIR! Değişik ve farklı bakar! Kimselerin İLGİ göstermediği alanlarda büyük büyük yırtıklar ve gizemler bulur!
Eee, kaptan olmak kolay değil ne de olsa!
Uzaklardan dün ulaştı!
Yerini sordum, söylemedi! "Uzak işte, ne soruyorsun Allah aşkına!" diyerek kestirip attı! Aramaz sormazdı! Belli ki bir mesajı vardı...
Uzun uzun konuştuk!
Sonra sohbet benim de üzerinde pek durmadığım bir konuya gelip dayandı...
Ben sustum, o konuştu... Rakamlar verdi. Gözden kaçan ayrıntıları paylaştı...
Ben sadece dinledim. Görüşme bittiğinde ilginç bir tablo vardı ortada.
BEĞENDİM!
Bakalım siz de hoşlanacak mısınız!
İşte söz KAPTAN'da!
Senin deyiminle BARONLAR, yani KÜRESELCİLER, her yerdedir!
Bunların merkezi Londra'dır! İrlanda aktarmalı gelmişlerdir! Geldikleri yeri de ele geçirmişlerdir. Her yerde oldukları için bizi yakından izlerler. Doların üzerindeki iki gözle takip ederler! Yeşil yiyip, yeşille büyürler. Geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan "KREDİ KARTI KULLANMAYIN" dedi.
Aslında çok ama çok önemli bir uyarıydı.
Ne basın ne de sen anladın!
Bu kadar hayati bir konu tek sütun haber olmadı. Çünkü bir çift gözle dünyayı gözleyen adamlar, yani BARONLAR, kim nereye, ne harcar, ne kadar harcar, ne kadar elektrik yakar, ne kadar su içer, ne kadar doğalgaz kullanır, arabasıyla ne kadar kilometre yapar, çocuklarına nereden alışveriş yapar, nereden yedirir-içirir, özel zevkleri nelerdir, sevgilisine ne alır, doğum günlerini nasıl kutlar gibi onlarca sorunun cevabını VİSA ve MAESTRO ile bulurlar!
Yani kredi kartları dünyada hiçbir istihbarat şirketinin ulaşamayacağı, erişemeyeceği ve toplayamayacağı bilgileri bir araya getirir ve biriktirir!
Dünyanın en güzel arşividir! İstediğiniz kadar geriye gidersiniz! Türkler dedelerinin dedesini bilmezken bu adamlar attığımız her adımı ve şeceremizi bilirler! Kimin paraya ne kadar ihtiyacı olduğu bilgisi bunlar için ayrıca önemlidir! PARA ile açarlar her kapıyı... Herkesin gizli bilançoları bunların elindedir!
Her ülkede, daha doğrusu önem verdikleri yerlerde, PATRONLAR yaratırlar! Bizde de vardır!
Hatta bazıları şimdi Ankara'dan randevu alabilmek için sırada beklemektedir!
Sanayicileri fason işletmeler, patronları da genel müdür kıvamında kullanan bir sistemdir bu! Onların istemediği hiçbir parayı kimse kazanamaz!
Sıradan insanlar ise sade birer memurdur!
Standart e-bilet uygulaması bile güvenlik değil KONTROL amaçlıdır!
Ordularla, ajanlarla, dosyalarla, dökümanlarla, uğraşmazlar!
Emtia fiyatlarının ve talebin ne zaman, nerede, nereden yükseleceğini, senden daha iyi bilip, fiyatların dolar olarak organize edildiği sistemde, üreticinin "istem dışı" kazancı mümkün değil!
Yani KAR onların tekelinde!
Milyonlarca insanı Visa ve Maestro ile kontrol eden sistem "İNSANLAR neyi merak ediyor, neyi sorguluyor, ne alıyor, ne satıyor?" gibi soruların cevabını da GOOGLE'dan bulup çıkarıyor! Kredi kartlarını bulan SİSTEMİN yeni DİNİ arama motorudur!
Hatta ona Mehdi gözüyle bakarlar!
Bunu da biçtikleri değerle gösterirler! 
 Boeing: 104,93 dolar 
 Chevron: 120,37 dolar 
 Exxon Mobil: 87,27 
 General Electric: 23,11 dolar 
 Hewlett-Packard: 22.52 dolar 
 Bank of America: 14.17 dolar 
 IBM: 182,50 dolar 
 Johnson & Johnson: 86,44 dolar 
 Nokia: 4,07 dolar 
 HSBC: 52,94 dolar 
 Intel Corp: 22.06 dolar 
 Royal Dutch Shell: 65,35 dolar 
 JP Morgan Chase and Co:
50.68 dolar 
 Mc Donald's Corp: 95 dolar 
 Microsoft Corp: 33.35 dolar Anlayacağın dünyaya yön veren bütün şirketler bu fiyattan HİSSE satarken onların yeni DİNİ Google'ın birim fiyatı 856 DOLARDIR!
Uzak ara en öndedir!
Bunu ben değil Dow Jones ve Nasdaq söylüyor! Bankalarla cebimizden, Google ile evimizden kontrol ediliyoruz! Tabii hiçbirimiz bunu görmüyoruz! "ARAMA" için kullandığımızda bile YAKAYI ELE VERDİĞİMİZİ bilmiyoruz!
Oyun bu!
Kuranlar da BARONLAR ve Columbia, Harvard, Boston, Cambridge, Oxford gibi seçkin okulları ŞEREF listesine girerek bitiren adamları...
Oyunu bozmak için önce anlamak şart!
Vazgeçersiniz, geçmezsiniz ayrı! Ama bilmek durumundasınız! Kaldırıp çöpe atamasak bile SINIRLANDIRMAKTA fayda var!
Tabii birinin seni izlemesinden rahatsız oluyorsan!
Olmuyorsan hem HARCA hem de ARA!
Kaptan sözünü bitirdiğinde donup kaldım. Cebimizden ve gözümüzden eksik etmediğimiz hayatımızın iki parçasını yerden yere vurdu!
Tespiti düşünmeye değer buluyorum...
Ne dersiniz? Ne de olsa KAPTAN!
Bir bildiği vardır!
Not: Bir süre yokum. Yeniden görüşmek üzere, Allah'a emanet!