Ahmet Abi...

seçerek kullandığın ifadelerle

gönlümüze hitap ettiğin sohbetlerini

hiç unutur muyuz beyim..

hemen her noktasını arşınladığın

şehrin yollarında yürürken,

eski dostlarla geçmişe yolculuk ederken hep bizimlesin...

Şu gördüğünüz fotoğraflar, Ahmet Abi'nin doğup büyüdüğü topraklara, ilk harfi öğrendiği okula, hemşerilerine, dostlarına, meslektaşlarına vedası gibiydi.

"Hazır ol, yarın Demirkapı'ya gidiyoruz" dediğinde adaşım Ramazan Karaca ile beraber emir telakki etmiştik.

30 Temmuz 2021 günü Adige Mehmet Aydemir bizleri alarak Demirkapı'ya yola koyulduğumuzda, Ahmet abi için bir kaç gün sonrası başlayacak kader yolculuğundan habersiz şen-şakrak sohbete dalmıştık.

Bildim bileli kibar, beyefendi bir kişiliğe sahip Ahmet abi, o gün her zamankinden daha neşeli, daha enerji doluydu.

Belli ki, çocukluğunun geçtiği Susurluk Demirkapı'da, yeniden inşa edilecek olmasına öncülük ettiği Şeref Eğinlioğlu ilkokulunun temeline, milletvekili kızı Mutlu Aydemir ile birlikte ilk harcı atacak olmasının heyecanı vardı. Bunu etrafına mutluluk olarak saçıyordu.

Nezaket örneği sergilenip kürsüye davet edildiğinde Ahmet Abi, heyecanlı, gururlu ve duygu yüklü kısa konuşmasını "80 yaşındayım, fazla da lafı uzatmak istemiyorum" diyerek bitirirken sanki tüm dostlarına veda ediyordu.

O konuşmayı şu linke➡️ ( https://www.youtube.com/watch?v=CITOKqY6OcQ ) tıklayarak dinleyebilirsiniz.

"hadi gelin hep birlikte bugüne bir fotoğraf bırakalım" demesi kader yolculuğunun ayaktaki son molasıydı sanki.

Birlikte döndük Balıkesir'e. Her nedense hemen vedalaşıp ayrılamadık. Büyükşehir'in altındaki Fırıntaş Cafe'de oturup Demirkapı seferindeki sohbeti sürdürdük.

Akşam ezanı saatlerinde ben eve, o Cunda'ya yol aldı.

Hastaneye kaldırıldığının haberini aldığımda 2 gün geçmemişti üzerinden. Mutlu kardeşimi aradım hemen. Pek önemli bir şeyi bulunmadığını, hafif bir soğuk algınlığı geçirdiğini söyledi. Konuştuğumda morali yerinde, sesi de gayet iyi geliyordu Ahmet Abi'nin..

Bir kaç günlük tedavi sonrası taburcu olmasını beklerken hastane günleri uzadıkça uzadı. ( https://www.balikesirim.net/medya-gundemi/bgc-yonetiminden-usta-isme-gecmis-olsun-ziyareti-h10794.html ) Atatürk Şehir Hastanesinde iken de iyiydi.

Meslektaşlarımız Hilmi Duyar, Doğan Alparslan ile birlikte ziyaret ettiğimizde birkaç gün sonrası ayağa kalkacağının umudunu taşırken bizler, Ahmet Abi vasiyet gibi nasihatlarına devam ediyordu! Hem Mutlu'ya, hem sonrasındaki kuşaktan gelen biz meslektaşlarına söylediği son sözleri bugün gibi anımsıyorum.

Sanki her şey bir belgesel veya kısa film gibi seyretti. Ziyaretimizin 2 gün sonrası Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiğini öğrendiğimiz Ahmet Abi ile entübe edilmeden saatler önce görüştüğümde, ölüm aklımın ucunda bile yoktu.

O günlerde biz hazırlıksız olsak da ölüme, "80 yaşındayım, fazla da lafı uzatmak istemiyorum" diyen Ahmet abi acelesi olduğunun mesajını aslında bizlere doğduğu topraklardan vermişti.

Kimi fani vardır,

"Ölmeden önce, şunu da yapsam, bunu da etsem.." diye yırtınıp durur. Öyle olduğu için yaşamasını bilemediği için ölümü de bilemez.

İnsan nerede ve hangi durum ve koşulda olursa olsun Ahmet Abi gibi ölüme her an dokunmalıdır, ölüm insanı bulmadan insan onu bulmalıdır ki, öldükten sonra yaşatılabilsin.

Ahmet abi, 80 yıllık ömrüne koca bir dünya insanını sığdırdı. Her yaştan insana hayırla dokunarak hem yaşamasını bildi, hem ölümü.

Ne diyor şair;

Arkada bıraktıklarıyla yüreklerinde yaşamak, ölmemektir.

Seni hiç unutur muyuz beyim!

Hayali cihana değer anılarını bırakarak bizden önce başladığın Hak yolculuğunun 1. yılında saygı ve rahmetle yad ediyoruz seni güzel insan..

#AhmetAydemir #RamazanDemir #20Eylül2022 #Balıkesir