Tanımak istersen Balıkesir'i
“Karesi Bey” ile giriver söze.
Bir âfettir “Kız”larının her biri
Ve fakat “Kaynana” karışır size.
“Kolonya”sı,” Kaymaklı”sı,” Köfte”si,
“Kaçık”ını baş köşeye koymalı.
İki deniz: Marmara’sı, Ege’si;
“Körfez”ini Cennet dengi saymalı.
Tarihte emsalsiz bir sayfası var,
Alaca Mescit’te “Kırk Bayrak Adam.”
“Kongreler” olmuş düşmana duvar,
“Kuvva-yı Milliye” istiklâl-i tam…
"Kurtdereli Mehmet” yine meydanda
Nağra, davul-zurna ve cazgır sesi.
Gülle taşır “Koca Seyit” Havran’da,
Kırk yatırdan biri, şu “Kız Dedesi”.
“Koca Okul” derler idi bir zaman,
Tarihi Lisenin diğer adına.
“Koca Saat”, “Kule” olur her zaman,
“Keşşaflar” adını çakmış yâdına…
Yaylımdadır “Koyun”, "Keçi” ve “Kuzu”,
“Kaz Dağı”nda Sarıkız’ın “Kaz"ı var.
“Keklik Türküsü”nün heybetli sözü,
“Karga”sının bambaşka bir pozu var.
“Köy Hayırı” derler, sofra sofra et,
“Kıl Çadır”da Yörüklerle yatalım.
Susurluk’ta “Köpük Ayran” bir âdet,
Orhanlar’da “Kitre Bebek” tutalım..
Pek meşhurdur: “Kavun” ile “Kestane”,
“Kelle Peynir”, “Kaşar” balık etinde.
“Kaba Kumaş” , “Keçe”, “Kaşık” şahane,
“Kızıksa Sazanı”, “Kuşcenneti”nde..
“Kaplıca”da Gönen, Ilıca, Güre;
“Kereste”de Dursunbey'in dağları.
“Kara Dut”um vardır ağzıma göre,
“Kahvaltı”da peyniri ve yağları…
Sındırgı’da Yağcıbedir has “Kilim”
“Karakeçi", "Kızılkeçi" tam yörük.
“Kertil”de su içtim, çözüldü dilim
“Kapıdağ”da nefes, buz gibi körük…
Edremit'te "Kuşekmeği", “Külleme";
Köseler'de "Kabak” yerli mi yerli.
“Keşkek” karıştırdım elle elleme,
Havran “Kekik Suyu” terli mi terli..
Bak dostum! Gün olur, düşerse yolun,
“Karesi Yurdu”nu gezmeden gitme.
Balıkesir senin bir Anadolu’n,
‘K’ların sırrını çözmeden gitme…
...
