Senin, benim gibi sıradan insanların elinden dua etmekten başka bir şey gelmemesi kahır edici olsa da her ne kadar, inanıyorum ben, biz Müslümanlar çektiğimiz bu kahırlarla dolu yıllar yüzünden lütfa uğrayacağız.
Dolmabahçe’deki hain patlamada şehit düşen 44 yiğidimizin acısı hala yüreklerimizde taptaze yerini korurken, Halep manzarası açık yaramıza tuz ekti.
Haçlı ittifakıyla işbirliği yapan İran’ın da desteğiyle İslam Kültürünün Başkenti Halep yakıldı, yıkıldı, kardeşlerimiz, soydaşlarımız katledildi.
Dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandı. Yüz binlerce masum yerinden yurdundan edildi.
İki gündür görüyoruz.
Canlı izliyoruz. 
Savunmasız kadınlara ve masum çocuklara nasıl kıyıldığına, yok edilen, harabeye dönüştürülen bir medeniyetin beşiği olan şehirden çıkışlarına bile izin verilmediğine tanık oluyoruz. 
Katliamla takdis edilen ülkeler ve onlara bağlı eli kanlı terör örgütleri tarafından biçare yaralılara bile merhamet gösterilmediğine şahitlik ediyoruz. 
Bir millet, bir toplum ağlıyor. 
İran’ın da bu vahşetin bir parçası ve ortağı olması, Müslümanlar üzerine oynanan oyun üzerindeki sis perdesini kaldırıyor. 
Büyük fotoğrafı daha net görebiliyoruz artık. 
***
TÜRKİYE İSLAMİYETİN SON KALESİDİR
Ortadoğu’da yıllar yılı sahneye konulan, Müslümanların bir birbirine kırdırıldığı ve varlıklarına el konulduğu oyunun büyük olduğunu söylüyoruz hep. 
Dün Afganistan, Libya, Mısır, Tunus, Bosna’da. Bugün Irak ve Suriye’de sahne alan haçlı ittifakının gerçek amacı, asıl hedefi Türkiye’yi bir mezhep savaşının içine çekip parçalamaktır.
Çok iyi biliyorlar ki, Türkiye, Asya’nın kilididir. 
İşte bunu kırmak istiyorlar. 
Türkiye kırılsın ki Batı, yani emperyalist güçler Asya’nın derinliklerine elini soksun, kutsal ve zengin coğrafyanın üzerinde ve altında nesi var nesi yok el koysun. 
İşte bu amaçla Türkiye üzerine etnik ve dini parçalama gayretleri var. 
Halep bunun en aleni örneği.
Ne yaparlarsa yapsınlar boş!
Biz Türkler bu oyuna gelmeyeceğiz. 
Kirli ittifaka boyun eğmeyeceğiz.
Nasıl ki, Yeni Türkiye, AB/D ittifakının ilk oyunu ve tezgahı “Gezi”ye direndi. 6-7 Eylül olaylarını yerle yeksan etti. 17-25 Aralık’ın üstesinden geldi. Ordu içine sızmış üniformalı şerefsizlerin kullanılarak gerçekleştirdikleri 15 Temmuz gibi tarihinin en alçakça, haince ve kalleşçe saldırısını boşa çıkardı. 
Şimdi de bunların devamı niteliğinde hemen yanı başımızda tezgahlanan oyunu da bozacaktır. 
Türkiye yapayalnız hissetse de kendini, pes etmeyecek, diz çökmeyecek, direnecek, mücadeleyi hedefine ulaşıncaya kadar devam edecektir. 
Çünkü Türkiye İslamiyetin son kalesidir.  
Tarihte örnekleri çok görüldüğü gibi kirli ittifakı bozacak, onları kanlı tarihleriyle baş başa bırakacaktır..
17 Aralık 2016