Cennet ülkemin güzel insanı. 
Sana bir kaç cümlelik sözüm var. 
Ak Parti, CHP, MHP veya başka bir partiye gönül bağlılığın olabilir. 
Atatürk’ü sevebilirsin. 
Tayyip için canını verebilirsin. 
Kılıçdaroğlu’nu sevebilir, Bahçeli’nin yoluna kur-banım diyebilirsin. 
Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Alevi, Sünni olabilirsin.
Bu coğrafyada yaşıyorsan, Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşıysan...
Önce şu aşağıdaki satırları bir oku lütfen;  
Terör örgütlerine karşı, milletimizle birlikte, bir milli seferberlik ruhu içerisinde hep birlikte kararlılıkla mücadele edeceğiz. 
Gün farklılıklar üzerinden kısır çekişmelerle enerjimizi heba etme, kavga etme değil, 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' ilkeleri çerçevesinde bir olma, beraber olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma günüdür."
***
Evet.. 
Aynen katılıyorum, atıyorum imzamı bu sözlerin altına... dediğini işitiyorum. 
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait, benim gibi senin de gözü kapalı imzanı attığın bu sözler..
O zaman yok bir birbirimizden farkımız.
Türkiye varsa, sen varsın, ben varım, bizler varız. Çocuklarımız, torunlarımız var olacak. 
Oyun büyük diyoruz ya sevgili okur. 
Adı tam konmasa da yeni bir İstiklal Savaşı diyebilirsin bunun adına sen.
Bugün öyle bir gün ki; 
Kişisel makam, mevki, koltuk, kariyer planlarını bir kenara bırakma ve sadece ülke için çalışma günüdür. 
Sözün özü;
Ocu..bucu..şucuyum diyerek birbirimizi hırpalama sırası değil şimdi. 
***
KARİZMALARI ÇİZİLDİ.. HABERLERİ YOK!
Dolmabahçe şehitlerimizin yasını tuttuğumuz sırada, bu kez Kayseri’de gösterdi kalleş yüzünü terör.
Hainler, hafta sonu iznine çıkan askerlerimizi hedef seçti.
Hem alçak, hem kalleş, hem insanlık dışı saldırı bu.
Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralılarımızın da kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarını niyaz ediyorum. 
Ülkemize ve hepimize yönelik bu saldırılardan şunu çok iyi anlıyoruz artık. 
Ne zaman ayaklarımızın üzerine basmaya başlasak..  Hemen kuklalarını devreye sokuyorlar. 
Ne zaman, “Ortadoğu'da biz de varız” desek.. Anında taşeron örgütleri harekete geçiriyorlar. 
Ne zaman, millileşmekten söz etsek, bunun adımlarını atsak...Alayı bir olup ekonomik baskı uygulamaya çalışıyorlar..
İyice öğrendik bunu. 
Şunu da öğrendik;
İstemiyorlar bölgesel güç olmamızı. 
Biliyorlar ki, ayaklarının üzerine sağlam basan bir Türkiye olursa,  Ortadoğu’da söz sahibi olamayacakları gibi, dünya üzerindeki hegomanyaları sarsıntıya uğrayacak.
Karizma çizildi bir kez!
İşte bu yüzden ellerindeki tüm kozları oynayarak durdurmaya, diz çöktürmeye çalışıyorlar Türkiye’ye..
Allah, milletimize sabır, güç versin, yar ve yardımcımız olsun
***
MİLLİ SEFERBERLİĞİ NASIL OKUMALIYIZ?
Milli seferberlik, halkın sıkı bir yumruk gibi kenetlenme pozisyonuna geçmesidir.
Milli seferberlik, kişisel çıkarlarından vazgeçmek, vatan için safları sıklaştırmaktır.
Milli seferberlik, ayrılıkları, küskünlükleri, farklılıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakıp, vatan şemsiyesi altında toplanmaktır.
Milli seferberlik, sokakta, işte, evde, bahçede kalbinin 'vatan' diye atmasıdır.
Milli seferberlik, Kurtuluş Savaşı gibi, her şeyini vatan savunması için feda etmeye hazır hale getirmektir.
Milli seferberlik, yaptığın işin iyisi olmak, ticaretini dürüst yapmaktır.
Milli seferberlik, kazanacağın parayı değil, ülkeye ka-zandıracağını düşünmektir.
Milli seferberlik, safları bozmak isteyen, ayrılığa düşürmek isteyen, fitne çıkaran kim varsa, onlardan uzaklaşmaktır, onları susturmaktır.
Milli seferberlik, hukuku yaşatmaktır, kurallara uymaktır, dirlik, düzeni korumaktır.
Milli seferberlik, bir milletin var olma, güçlü olma, bir arada olma halidir.
Milli seferberlik, zalime korku, mazluma güven vermektir.
Anadolu Ajansı eski genel müdürü meslektaşım Kemal Öztürk buna benzer ifadeleriyle “milli seferberliği” özetlerken, ben de bugünkü yazıma; “Ocu.. şucu.. bucu yok. Sen, ben, biz, hep birlikte Türkiye için varız” diyerek koyuyorum. noktayı..
İyi haftalar..
19 ARALIK 2016