Sizi bilmem, ama bugünlerde benim tebessüme çok ihtiyacım var.

Fani dünyayı pek umursamasam da

Fitne, fesat ve dedikoduya kulakları tıkayıp pespayelere sırtımı dönsem de

Eş, dost, arkadaş arayıp;

"duydun mu, biliyon mu" demeye başladığında,

"başka şeyler konuşalım" karşılığını verdiğimde kalplerini incittiğimi bilsem de...

Yeryüzünün imtihan sahnesi olduğunu en iyi bilenlerden olsam da...

İster istemez hüzünleniyorum bazen.

Tek ben, sen değil

Milletçe hüzünlü günler geçiriyoruz.

Müslüman coğrafyasında yaşananlar...

Şehit haberleri...

Sevdiğimiz, değer verdiğimiz isimlerin hiç beklemediğimiz anda ölümleri...

Hainlerin peşlerine takılarak kendi öz yurduna bilerek veya bilmeyerek kötülük edenler...

Doymak bilmedikçe katlettiğimiz doğanın bizden intikamını almaya başlaması...

Canım kadar sevdiğim Balıkesirspor'a göz göre göre yaşatılan kaoslar...

ve riyakarlığın zirve, çakalların prim yaptığı günler...

Peş peşe gelince hepsi

yoruyor insanı bee..

Çıkış arıyor, kendinden kaçmak istiyorsun.

O atmosferi unutturacak sana tebessüm ettirecek meşguliyet arıyorsun.

Öyle anlarda ben

soluğu

ya Başçeşme'de alıyorum

ya da okumaya veriyorum kendimi.

İlaç gibi geliyor,

yaşama döndürüyor beni bu...

Bakın yeni okumaya başladığım kitabın ilk sayfalarında ne yazıyor:

Kaderimi ben seçmedim,

Rabbim ikram etti.

Elhamdülillah.

İyiyim desem yalan olur,

Kötüyüm desem inancıma dokunur.

En iyisi şükre vurayım dilimi.

Duam belli, duyan belli.

Gerisi Takdir-i İlahi.

....

Başka söze ne hacet!

Sağlık ve afiyet dilerim.