BİLİYORSUNUZ, dürüstlük doğruluk anlamı ifade eder. 
Dürüst olan ise, sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayandır. 
Hepimiz kendimizi "dürüst" olarak görür, tanımlarız.  
Yok mudur yanlışlarımız?
Vardır elbette. 
İnsanoğlunu yaratan Yaradan'dan başka kusursuz olanımız var mıdır?
İşte onu bilemeyiz. 
Şahsen olduğunu da zannetmiyorum. 
Hepimizin vardır bir kusuru, yanlışı veya bakışı..
Örneğin birçoğumuz ön yargılarından kendini arındıramıyor.
Takım tutar gibi parti tutuyor, karşısındakinin kaş çatışına, göz kırpışına, yürüyüşüne, konuşmasına veya bedenindeki bir engele bakarak ön yargılı davranabildiği gibi, hiç tanımadığı, bilmediği kişi hakkında olumlu veya olumsuz görüş ortaya koyabiliyor
Elbetteki kusursuz olmak ile dürüstlük arasında dağlar kadar fark var.
Dediğimiz gibi kusursuz kişinin olması mümkün değildir. 
Zaten kendisine kusursuz bir dost arayan aradığını bulamayacağı için dostsuz kalır. 
"Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur" diyebiliyorsanız, o zaman sorun yok, dostsuz kalmazsınız..
Bizim kuşağın 'Orhan Baba'sı bir şarkısında şöyle diyordu; 
"Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni 
Dermansız dert olmaz, dermana sal beni.."
Bu şu demek oluyor.
Hepimiz hata yapabiliriz. 
Bilerek veya bilmeyerek yanlış kararlara imza atmış, bir işi gereği gibi yapmamış  olabilir ve böylece kusur işlemiş olabiliriz.
Zaten kurallara tam anlamıyla uygun şekilde davranılsaydı, hem dürüst, hem kusursuz bir yaşam olurdu ülkemizde veya dünyada.

***
Buradan hangi noktaya geleceğimi tahmin ettiğinizi sanıyorum. 
Balıkesir'in gündemi malum. 
Bir yanda Zağnos Paşa Camii ve Karesi Türbesi'ne bakan, eski belediye başkanlarımızdan merhum Hüseyin Baştuz'un adını taşıyan Hal meydanı, diğer yanda Atatürk Parkı bitişiğindeki Lunapark alanı..
Balıkesir halkı, lunapark alanına otel, Zağnos Paşa Meydanı'na iş merkezi yapılmasını istemiyor.
Kentin yarınları adına hayati derecede önem taşıyan bu iki alan konusunda, Balıkesir'de karar veren makamlarda bulunan isimlerin adeta dürüstlük sınavından geçtiği söylenebilir. 
Dürüstlük yanında samimi olunup olunmadığının göstergesi de denilebilir yaşadığımız tabloya bakılarak.
Balıkesir'in 'nefes'i denilebilecek iki yerin korunması noktasında en büyük görev, sorumluluk sahibi hiç kuşkusuz Belediyedir. 
Lunapark'ta Vakıflar’a, yıkılan hal binası yeriyle ilgili Bursa'daki Kurula top atılsa da, bu yerlerin korunması adına yetki ve karar merciinin belediye olduğu gerçeği vardır önümüzde.
Burada önemli olan samimiyet olduğu kadar dürüst davranmaktır. 
Kamuoyu bir süredir bu iki alana dokunulmaması, kente meydan ve yeşil alan olarak kazandırılması noktasında yüksek sesle konuşuyor, tartışıyor, yetkililere sesleniyor. 
Nitekim, halkın taleplerine, beklentilerine olumlu ilk tepki AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edip Uğur'dan geldi. 
Uğur, "Vakıflar Genel Müdürlüğü, girişimlerimiz sonucu lunapark alanına otel yapılmasıyla ilgiyi ihaleyi iptal etti." müjdesini verdi. 
Ardından şu çağrıyı yaptı: "
"Sıra belediyede. Zağnos Paşa Camii yanındaki alanın meydan olarak kalması belediyenin elinde..
Bugüne kadar topu sağa-sola atarak maçı idare etmeye çalışan belediye yönetimini tarihi bir sınav beklemektedir. 
Bu işin siyaseti yok.  
Yanlış karar verilmiş, adımlar atılmış olabilir. 
Hiç kimse kusursuz olmadığına göre, bu yanlıştan dönme fırsatı vardır.
Şimdi dürüstlüğün, samimiyetin, doğruluğun tam sırası..
Sahne sizin..
Mikrofon sizin..
Karar sizin
..
.....