Hoş; kalemden dediğimiz klavye artık, anladınız zaten kastımızı…
*
Yazmak bu kadar ağır gelmemişti.
Ne yazacağız?..
Beyaza alev düştü, onlarca insanımız öldü…
Ölüm sayılarının farklı verilmesine mi şaşarsınız, kurumların birbirlerine suç atma yarışına girmesine mi yanarsınız…
Devlet kavramının siyaset altında bu kadar ufalandığını bugüne kadar hiç görmemiştik…
Devlet aklı gitmişti artık görüyoruz ki devlet kendisiyle kavgalı…
Siyaset hiç bu kadar aklını yitirmiş ve kendini kaybetmiş hale gelmemişti.
Hiç ama hiç gelmemişti.
Çünkü sade vatandaş için, bakanlık da belediye de devlettir.
Ötesi yoktur.
Yanlış da değildir ki zaten…
Biri merkezi idare…
Diğeri yerel idare.
Ama öylesine kötü bir tohum ekildi ki, particilik her şeyin üstüne çıktı…
Medyalar, televizyonlar, sosyal ağ trolleri, ajanslar…
Onlarca insan yanarak, boğularak öldü…
Devlet aklı olmadığı için kurumlar birbirine girmiş halde…
Konusunda uzman olması gereken İçişleri Bakanı bile sorumluluk kimde derdinde ve kem küm…
İdare Hukuku’nun Prof. Dr. Metin Günday başta olmak üzere değerli hocaları sosyal medyada bilgi akışı sağlamasalar kör cehalet, kör cehalet…
Hep diyoruz ya, yazık bu ülkeye diye…
Particiliğe feda edildi liyakat…
Otelin kapısında kocaman şaşalı turizm belgeli tesis levhası var, altında zaten “Bu tesis Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimindedir” yazıyor, daha ötesi ne olsun…
Ama…
Ne farkeder?..
Gerçekten ne farkeder?..
Onlarca insan öldü. Yanarak öldü. Yarısı çocuk… Sömestr hediyesi olarak kar tatiline gittiler aileleriyle, ne sevinç, ne güzel bir hatıra… Karların üstüne alev düştü…
Kim sorumlu olursa olsun; devlet sorumlu işte ötesi var mı?
Tutuklamalar, cezalar; giden gittikten sonra, yaşamlar bittikten sonra bizim gibi balık hafızalı toplumlarda neye yarar ki?..
Faciadan önce devlet var olmalı.
Liyakat, ciddiyet, tutarlılık, siyaset üstülük, sorumluluk olmalı.
Var mı; kaldı mı?
Geçmediğimiz köprülere, uçmadığımız havaalanlarına vatandaşın parası akıyor… Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir inanılmazlık var; neremiz doğru ki vaziyetindeyiz sürekli.
Karlara alev düştü..
İnsanın eli gitmiyor kaleme…
Kar sevinciyle uyuyorsun…. Uykunda yanıyorsun…
Herkesin istifa etmesi lazım bir kişi değil, üç kişi değil… Ucu nereye giderse gitsin herkesin…
Ama biliyoruz ki yine ve her zamanki gibi bir istifa bile olmayacak…
İstifayı “görevden af” gibi ilkokul öğrencisi mazeretine indirdiler.. Yangınlara, afetlere, patlamalara bile “tensiple” gittiklerini söyleyen ve söylemeyi kendilerine görev edinmiş bakanlarımız var nicedir…
Velhasıl…
Avrupa’dan nasıl görüyorlar bizi bir düşünsenize, onlarca insanınız otelde yanıyor, sonrası toz duman…
Aynı gün bir siyasi parti lideri tutuklanıyor…
Bir gün sonra on yıl geçen Gezi olayları nedeniyle sanatçılar ifadeye alınıyor…
Devlet aklı gittiydi nicedir…
Kurumları böylesine particilik ve sorumlu değiliz kavgasına düşen bir ülkede neyi düzeltebileceksiniz ki geleceğe?..
“Kar beyazdır ölüm”
Beyaza alev düştü…
Gülmeler, oyunlar, sevinçler, mutluluklar bitti…
Kayıkçı kavgası yapıyor birileri.
Çocukların böylesine öldüğü bu zamanlarda tarih kimseyi affetmeyecek neticede.