Avrupa Parlamentosu mâlumu oyladı ve ilan etti.  Elli üç yıldır kapısında beklettiği Türkiye’nin AB ile  müzakerelerini geçici süreliğine dondurulmasını tavsiye eden tasarı 37'ye karşı 479 oyla kabul edildi. 107 üye çekimser kaldı.
Hukuki bağlayıcılığı olmayan tasarıda üyelik müzakerelerinin dondurulmasına gösterilen gerekçe komik olduğu kadar hayli düşündürücü.
FETÖ’cü vatan hainlerinin gerçekleştirdiği darbe girişimi sonrası ortaya çıkan durum ve OHAL uygulamasının getirdiği şartlar hoşlarına gitmemiş AB’li dostların.  Bu nedenle müzakerelerin geçici olarak dondurulması isteniyor.
Diyorlar ki; 
OHAL uygulamasını kaldırırsanız, görüşmelere yeniden başlayabiliriz. 
.. ve ekliyorlar; 
Avrupa Birliği ve Parlamentosu darbe girişimini güçlü bir şekilde kınıyor ve Türkiye'nin sorumluları yargılama hakkının meşru olduğunu belirtiyoruz...
Bak sen şunlara!
Gerçek yüzlerini ne de güzel ortaya koyuyorlar ..
İnsan olana sormazlar mı hem;  
Neredeydiniz, bu ülkenin demokrasisine darbe vurulmaya çalışan 15 Temmuz’da diye... Miletin meclisi bombalanırken, milli iradeye sahip çıkan kahramanların üzerine tanklar sürülürken, kurşunlar atılırken neredeydiniz? 
Hani siz çağdaşsınız, hani siz demokrasi ve insan hakları savunucusuydunuz?
Siz değil, biz biliyoruz 15 Temmuz’da neler yaşadığımızı. Terör acısını da yaşayan sizler değil, bizleriz 
Zaten hem sizler, bizi çok sevseydiniz aramızdaki duvarı kaldıracağınız yerde 53 yıldır santim santim yükseltmez idiniz. 
Hainlere kucak açmaz, başkentlerinizde çadır kurdurmaz, Türkiye aleyhine gösteri yaptırmaz idiniz. 
Verdiğiniz karar, Türk Milletinin hiç mi hiç umurunda değil. 
Eyvah.. Eyvah... diyecek biri varsa bu karar sonrası, Avrupa Birliği’nin ta kendisidir. 
Alın kararınızı çalın başınıza..
***
ASIL KORKULARI BAŞKA..
Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu kararını vermiş, safını da seçmişti zaten aylar, yıllar öncesi..
Yukarıdaki fotoğrafa bakıldığında bu daha net anlaşılabiliyor. 
Bir tarafta, ülkesinin seçilmiş Cumhurbaşkanına hakareti, devlet sırlarını ifşa etmeyi gazetecilik gören..
Diğer yanda, “Biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz” diyen..
Öbür yanda, Milli İrade ve demokrasiye alçakça saldıran FETÖ’cü hainler..
İşte bunlara kucak açıyor, işte bu zihniyete sahip çıkıyor Avrupa Parlamentosu kararı. 
Aksi olsaydı eğer, PKK, FETÖ, PYD, DEAŞ.. Neredeyse alayına karşı tek başına mücadele eden Türkiye ile dayanışma içerisinde olması gerekmez miydi? 
Ama onlar teröristler ile vatan hainlerinden değil, Türkiye’den korkuyor!
***
KENDİ KAZDIĞI ÇUKURA DÜŞMEK..
Kardeşlerim;
Çok değil, üç-beş sene öncesine gidelim.
Sokakta karşılaştığınız üç kişiye; "Türkiye, Avrupa Birliğine girmeli mi?" diye sorsaydınız.
Üç kişiden ikisi, hiç endişe etmeden "evet" derdi. Yüzde 70-75'lere ulaşabilirdi AB’yi isteyenlerin sayısı.  
Bakın bugün durum nasıl?
Balıkesir'in de yer aldığı 30 büyükşehirde anketörler vatandaşa sormuş:
- Sizce Türkiye, AB'ye tam üyelik yolundaki sürecini devam ettirmeli mi?
Cevap; 
Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyeliği yolundaki sürecini devam ettirmesini gereksiz bu-luyorum diyenlerin oranı YÜZDE 68..
Türk halkı Avrupa'dan ne zaman uzaklaştı sorusunu sormama gerek bile yok. Bunu beş yaşındaki çocuğa da sorsanız; 15 Temmuz diyecektir şüphesiz. 
Hain girişim sonrası AB'nin Türkiye'ye karşı tavrı yüzde 82 oranında olumsuz algılanıyor çünkü..
Güvenmiyoruz, inanmıyoruz, artık seni istemiyoruz Avrupa! 
Son söz;
Biz dik durdukça onlar kazdıkları çukura kendileri düşecek!
..
25 KASIM 2016