Gençlik hayallerimdendi…

Bir arabam olsun. (Koltukları beyaz pelüş kaplı, çelik jantlı Doğan…)

Arka kapının askısına gömleklerimi asayım. (Bunu da neden hayal ettiysem…)

Arabaya bineyim, teybe Ümit Besen’in kasetini takıp, şöyle Ege sahillerine doğru bir yolculuk yapayım.

Bir gece Marmaris’te mola vereyim…

Ertesi gün Bodrum’da denize gireyim…

Oradan Antalya’ya geçeyim…

Yani…

Kafam nereye eserse oraya havası…

Gençlik yıllarım su gibi geçti…

Ve geçen yıllar içinde benim bu hayallerimi gerçekleştirecek ne maddi durumum ne de fırsatım oldu.

(Şimdi araba var, kaset de tamam, ama içimde o yılların heyecanı yok.)

Hayal ettiklerimle “hayatın gerçekleri” hiçbir zaman uyuşmadı…

Oysa hayallerim değişmedi; hala aynı hayalleri kurmaya devam ediyorum. (Tamam, bu defa arabanın askısında gömlek yok.)

Değişen düşüncelerimdi.

Gençlik yıllarımda bir suçlu aradığımda hayatı suçlardım.

Hayatın bana sunduklarının farkına varmaz, kendi isteklerimin sunulmasını bekler, beklentilerim gerçekleşmeyince kızar, isyan eder, umutsuzluğa kapılırdım.

Çok sonra anladım ki suçlu “hayat” değildi…

Yaşadıklarımın en büyük sorumlusu bendim.

Acılarımda,

Sevinçlerimde,

Gerçekleşen ve gerçekleşmeyen tüm hayallerimde,

Tek sorumlu bendim.

Yaşadıklarım benim tercihlerimin eseriydi.

Hayallerime ulaşamamak, kendime koyduğum engeller yüzündendi.

Belli bir yaştayım artık.

Hayat biriktirdim çokça…

Ve…

Bunca yılın sonunda…

Hayatın ne kadar değerli olduğunu…

Bana ne kadar çok şey verdiğini…

Büyük beklentiler içine girmeden, hayatın verdiklerini şükrederek kabullenmek gerektiğini şimdi çok daha iyi anlıyorum...

Ne olursa olsun,

Ne gibi umutsuzluklarla karşılanırsa karşılansın,

Kayalıklara yapışmış midyeler misali hayata sıkı sıkıya tutunmak gerektiğine inanıyorum.

Küçük bir çocuğa “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” diye soruyorlar...

Mutlu olmak istiyorum” diyor.

Soruyu anlamadın” diyorlar.

Siz de hayatı anlamıyorsunuz” diye cevap veriyor küçük çocuk.

Küçük bir çocuktan kocaman bir hayat dersi almak için benim gibi yılların geçmesini beklemeyin.

Sadece hayatı kabullenin ve hayatın size sunduklarına şükredin…