BALIKESİR ve Balıkesirspor, çalkantılı bir dönemden geçiyor.
Belediye'ye yönelik operasyon Balıkesirspor'u da  dolaylı değil, doğrudan ilgilendirdi. 
Biliyorsunuz
Kırmızı-Beyazlı kulüpte her türlü kararı  alan, veren, uygulayan  iki isim var. 
Sedece biz değil, yönetimdeki arkadaşlarda bu konuda hem fikir.
Bunlar aynı zamanda belediye'nin başkan yardımcıları 
Balıkesirspor'un birinci ve ikinci adamları Tuna Aktürk ile Yusuf Özenç. 
İki ismin gözaltına alınması Bal-Kes'i kalben seven herkesi kaygılandırdı.
Kendi düşüncem işlerin sarpa saracağı, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yönündeydi. 
Balıkesirspor Kulübü'nde olası bir krizin habercisiydi çünkü yaşananlar. 
Zaten bu yöndeki düşüncemi defalarca kez, 
"Ne yaparsanız, yapın! Balıkesirspor'u bu işin dışında tutun" diyerek dile getirdim. 
Kimilerinin; "dağ fare doğurdu" dediği, 
Bana göre, henüz sis perdesinin aralanmandığı operasyon Allah'tan kazasız-belasız atlatıldı. 
Balıkesirspor için gecelerini gündüzlerine kattığını bildiğim Aktürk ile Özenç serbest kaldı.
Birkez de bu sütunlar aracılığıyla 'geçmiş olsun' dileklerimizi iletelim Tuna başkan ile Yusuf hocaya..
Suçları var mıdır, yok mudur bilemem.
Bu  "bir gün herkese lazım olacağını" bildiğim yargının işi.

***
Biz gelelim asıl mevzuya..
Sanmayın ki, bu iş burada bitti!
Sanmayın ki, yine herşey eskisi gibi olacak!
Ne bu iş burada bitti
Ne de herşey eskisi gibi olacak..
Bırakın son iki haftayı, yani operasyonun başladığı dönemi..
Son birkaç aydır yaşananlar Balıkesirspor Kulübü'ndeki krizin habercisiydi. 
Aslında bu işin operasyonla falan da uzaktan yakından ilgisi yok. 

***
Arıza başka yerlerde. 
Ne futbolcularda, ne teknik heyette. 
Arıza;
Üç-beş çakalın her zamanki gibi Balıkesirspor'un iyi gidişatından rahatsız olmasında.
Arıza;
Bu çakalların Balıkesirspor'da söz, yetki, karar merciindeki isimleri etki altına almaya çalışmasında, onları kışkırmasında, yönlendirmesinde..
Arıza;
Bu çakalların yönetimdeki bazı isimlerin zaafından yararlanıp işbirliği yapmasında. 
Arıza;
Kişilik sorunu yaşayan, kendileriyle kavgalı olan bu çakalların kendilerini spor otoritesi olarak yutturmasında.
Arıza; 
Bu çakalların başarıdan değil, başarısızlıktan, iyilikten değil, kötülükten nemalanmasında.
Arıza; 
Bu çakalların Balıkesirspor şampiyon olduğunda, Balıkesir'in sınıf atladığında kendilerini çırılçıplak kalacaklarını bildikleri için şeytanlıklarını sergilemelerine göz yumanlarda..

***
Mesut Dilsöz'ün istifası "Artık bıçak kemiğe dayandı"dan öte, "Kemiği parçalıyor" mesajıydı. 
Hatta isyanıydı..
Mesut'u iyi tanırım. 
Kolay kolay pes edecek, kolay kolay teslim olacak biri değildir asla..
İnegölspor'u yenerek emaneti geri aldığımız bir günde, 
Liderlik sevincini doya doya yaşacağımız, 
Şampiyonluk türkülerini dillendireceğimiz, 
Bu hedef doğrultusunda tek yürek, tek ses olacağımız bir günde..
Karamsar bir tablo çizdiğim için özür dilerim, ama gelecekten endişeliyim. 
Yeni bir hayal kırıklığı yaşamamak ve yaşanmaması için ben dahil herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir. 

***
Geçen yıl Şanlıurfaspor'un nasıl şampiyon olduğunu bilmeyenimiz yok değil mi?
"Adamlar siyasetçisiyle, bürokratıyla, kent halkıyla bir olup top yekün mücadele ettiler" demedik mi hepimiz?
Dedik..
O zaman..
Biz nerede yanlış yapıyoruz?
Hem de, "helva gibi bir grupta, herşey istediğimiz gibi gidiyor" denilen bir dönemde, zamanda..
Olup biten ve hiçte hayra alamet gibi görülmeyen gelişmeler karşısında herkes mesutsa sorun yok!
......