TÜRKİYE yeni bir İstiklal mücadelesi içerisindeyken Balıkesirspor’u konuşmak ne kadar doğru bilemiyorum, ama kalbimize nakış gibi işlenmiş kırmızı-beyaz sevda.
Konuşmadan duramıyor, küçücük bir haksızlığa uğradığını gördüğümüzde cız ediyor yüreğimiz.
Tıpkı Ümraniye’de yaşanıldığı gibi.
Dün yazdım kısaca. Bazı noktaları eksik bırakmışım. Bugün toparlayayım.
Neresinden bakarsanız bakın 6 puanlık maçtı.
Kazanan ligdeki rotasını şaşırmayacaktı!
Puanı iyi oynayan alsın diye görevlendirilen hakem kardeşimiz, ortadaki 6 puanı aldı, ev sahibi ekibe altın tepsi içerisinde hediye etti.
Ey benim dediğim dedik, çaldığım düdük diyen Ümit Öztürk kardeşim.
Biliyoruz inatçısınız..
Sizler yanlışta olsa kararınızdan dönmezsiniz.
İyi, tamam sözümüz yok da...
Şimdi senin bu yaptığını Hollandalı yapsaydı, ununu elemeden eleğini asmazdı belki ama kesinlikle düdüğünün leblebisini yutardı!
Adın Ümit, ancak senin hakemlik geleceğin ümit verici değil.
Şöyle ki,
Olmayan bir penaltıyı oldurdun, Ümraniye’ye üzerine bal döküp ikram ettin.
İyi de Bal-Kes’in penaltısını neden veremedin?
Nizamettin Çalışkan'a o hengâmede kaşla göz arası kırmızı kartı gösterdin.
Tamam ona da bir şey demiyorum. Niye ev sahibi takımdan Ömer Tunç'a ilkini göğsünü gererek gösterirken, anasının ak sütü gibi hakkettiği 2. sarı kartı niye gösteremedin?
Bak o an daha maçın 25. dakikasıydı. Adam gözünün önünde nasıl pervasızca çift daldı. Bizim oyuncu kendini kıl payı kurtardı hastanelik olmaktan.
Görmedin! İşine gelmedi çünkü. Görseydin 6 puanı Bal-Kes’in cebinden tereyağından kıl çeker gibi alarak Ümraniye'ye hediye edemeyecektin..
Sonuç, patates tarlasında Ümraniyeliler’den daha güzel performans sergileyip bir çuval patatesi hak ettin Ümit Öztürk!
***
Kardeşlerim,
Çok zor bu hakemlerle takımların ve kulüplerin işi.
Milyonlar harcıyorsun başarılı olmak için, iş bilen isimlerden kaliteli kadro kuruyorsun. Sahada mücadeleni yapıyorsun. Alın terini döküyorsun.
Ama...
O çalan düdükler yok mu,
O düdükler..
Ne emek biliyorlar, ne alın teri.
Habire çalıyorlar!
***
Yazıktır, günahtır, vebali vardır demeyeceğim.
Zaten futbol dünyasının aktörleri görüyor, söylüyor bunu yıllar yılıdır.
Benim anlamakta güçlük çektiğim şu;
Bu hakemler insan değil mi yahu.. Hiç mi vicdanları yok ki, sızlamasın...
...
ÇALIŞKAN AMA PROFESYONEL DEĞİL!
ÜMRANİYE’de Balıkesirspor’u hakem yaktı yakmasına da.. Bizim takım için çalışan Nizamettin Çalışkan kardeşime de bir çift sözüm var. Belki kulağına küpe olur
2-0'lık mağlubiyette faturayı sadece hakeme kestiğimize bakma..
Ateşin üzerine benzinle giden sen, en az hakem kadar pay sahibisin yenilgide..
Hakemlerin karar değiştirmediğini bilecek, ona göre hareket edeceksin, profesyonel futbolcuysan eğer...
Hele bir de bu işin eğitimini Borussia Dortmund gibi kulübün altyapısında aldıysan, bizim çocuklardan daha iyi bilmen gerek, maçı yöneten kişinin her kararında haklı olduğunu(!).. Geri adım atmadığını.. TFF ve MHK’nın da bu düdüklerin çalmasını engelleyemediğini..
“Maç 11'e 11 oynansaydı da, hakem art niyetliydi, sonuç değişmezdi” diyebilirsin.
Aranızda böyle düşünen de olabilir.. Onlar varsın art niyetli olsun. Sen iyi niyeti elden bırakma derim..
Sözün özü;
Profesyonellerin önceliği işidir. Futbolcuysa topunu oynayacak. Haksızlık mı var. İtiraz et, ama her oyunun kuralları olduğunu unutmadan..
...
28 Mart 2017