AK Parti Karesi Kadın Kolları yöneticisi kardeşimizin başı sağ olsun öncelikle. 
Kardeşi geçen hafta sonu, il merkezinde, gençlerin oğun olarak takıldığı bölgede cina-yete kurban gitti. 
Olayın detayını girildiğinde ortaya, "incir kabuğunu doldurmaz" bir neden çıkıyor.
Neresinden bakarsanız bakın çok üzücü ve düşündü-rücü. 
İster cehalet deyin, ister tahammülsüzlük bunun adına.
Ne dersen, de.. Çok asabi ve hoşgörüsüz topluma dönüştüğümüz ortada..
Son günlerde gazete, tv, internet medyasında  “vahşet” benzetmesi yapılan olaylar çok göze çarpıyor.
Silah ve kesici-delici aletle öldürülen, yaralanan.. Kol, bacak, kafası kesilip çok konteynerlerine atılan bedenlerden bahsedilen haberler..
Ölen de, öldüren de.. Bıçağı çeken de, bedenine saplanan da neredeyse çocuk denilebilecek yaştaki gençler! 
Diğer asayiş olayları ona keza... Kan donduran olayın yaşanmadığı gün geçmiyor sanki!
Okuyunca yüreğiniz sızladığı gibi içiniz kararıyor.  Yarınlarınıza umutla bakmanız yolunda bir işaret, bir ışık görmekte zorlanabiliyorsunuz.
***
DENİZİ GÖRMEDEN OKYANUSTA BOĞULMAK!
Sizin, bizim, hepimizin  sanat şaheseri(!) gibi bakmaktan başka el atamadığımız.. Pardon ara sıra “ah.. vah..” diyerek toplumsal görevimizi yerine getirdiğimizi sandığımız tablo zifiri karanlık. 
Bu tabloyu yapanlar veya yaratanlar da sizler, bizleriz. Kesinlikle bir başkası değil.. 
İyi olmadığına göre manzara, suçluyu başka yerde aramak niye ki!
Ne oldu bizlere böyle?..
Türk toplumunun örf ve adetleri, gelenek ve görenekleri, manevi duygularıyla ahlak yapısı nasıl oldu da birden bire yok olmaya yüz tuttu?. 
İstikbalimiz böyle bir yola neden girdi. Nereye doğru nasıl koşuyor? Bunun gibi soruları çoğaltmak mümkün. 
Önemli olan istikbalin kurtuluşunu sağlamak.
Geçenlerde bir eğitimcinin mesajı dikkatimi çekti; “Sağımız-solumuz Polat doldu.”  
Öyle abartıldı ki, bu kurtlar vadisi olayı. Adım attığımız her yerde karşımıza çıkarıldı. 
Yaşamın ne olduğunu bilmeyecek yaşta ve kendine model arayan ilk ve orta öğretim çağındaki çocuklarımızın büyük bir bölümü kurtlar sofrasına doğru yönlendirildi.
Birde şu internet cafeler. Gidin bakın ne biçim savaşlar yapılıyor buralarda. İddia ediyorum ki, dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi kılıçların çekildiği, topların tüfeklerin havada uçuştuğu, boğazların kesildiği(!), bol dumanlı cafeler yoktur.
Kesici, delici aletlerle doğranan ve tabancayla beyin dağıtmaların yer aldığı sahneler ya da şiddet olayları en ince detaylarına kadar gösteriliyor. 
Şu internet son yüz yılın buluşu, müthiş bir kolaylık ama.. Biz Türkler, denizde yüzmeyi öğrenmeden kendimizi okyanus ortasında bulduk. Azgın dalgalarla boğuşuyoruz hala. 
Dikkatinizi başka bir noktaya çekmek istiyorum..
Televizyon, gazete, dizi, sinema, internet vb. yayınlarında sigara ve alkol görmüyoruz artık. Hem sağlığa zararlı olduğu için, hem kötü örnek oluşturuyor diye yasakladık reklamıyla birlikte. 
İyi güzelde.. Top  tüfek.. Tabanca bıçak ne olacak?
***
Kuşkusuz, yaşadığımız şiddet olaylarında Türk toplumuna sunulan görüntülerin, zaten “benim babam senin babanı döver” gibi bir yaklaşımın sürdüğü ve erkek çocuklarının şiddete özendirilmesinin tetikleyici rol oynadığını söylemek için psikolog olmaya gerek var mıdır bilmiyorum. 
İstikbali kurtarma yolunda toplumsal bir mücadele verilmesi kaçınılmaz. Her şeyden önemlisi de Türk toplumunu asırlardır ayakta tutan milli ve manevi duyguları yeniden harekete geçirecek olguları geliştirebilmektir. 
Balıkesir’de bunun adımı Vali Ersin Yazıcı tarafından  “Gençlerle Başbaşa” eseriyle atıldı.
Türk Demokrasi tarihinde parmakla gösterilecek isimlerden olan fikir adamı Ord. Prof.Dr. Ali Fuat Başgil’in yazdığı eserin, 6. sınıftan başlayıp tüm öğrencilerce okunması sağlanacak. 
“Balıkesir Okuyor” adıyla başlatılan seferberlik sayesinde istikbalimizin “Gençlerle Başbaşa”daki nasihatlerden önemli hayat dersleri alacağına, bunalımdan, iradesiz ve cesaretsiz yaşamaktan kurtaracağına, hayırlı bir yol haritası olacağına yürekten inanıyorum. 
Yeni Türkiye’de “Asım ve neslinin” yetiştirilmesine yönelik gayretlere 10 numaralı ilden anlamlı bir projeyle katılan Vali Ersin Yazıcı’yı duyarlılığı için yürekten kutluyorum.
Kurtuluş eğitimde!..
08 ARALIK 2016