15 Temmuz.. FETÖ.. PKK/PYD.. Irak ve Suriye.. Son olarak Dolar krizi..  
Alayına birden milletçe tek başımıza boğuşurken içimiz kararmıştı iyice.  
Morale ve motivasyona acayip ihtiyacımız vardı.
Göktürk-1 tam da o an yetişti Hızır gibi. 
Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak Göktürk-1 uydusu uzaya gönderildi. Moralimiz yerine geldi, müthiş derecede gururlandık.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Geçmişte uçak, araba, motor fabrikalarını kapatıp hazır ürün alma tuzağına bir daha kesinlikle düşmemeliyiz” sözleri çok dikkat çekici ayrıca. 
Bülent Ecevit’le kafa kafaya verip Kıbrıs’ı kurtaran merhum Necmettin Erbakan, iktidar ortağı olduğu 1974'te dillendirmişti buna benzer ifadeleri.  
Hem o zor süreçte, hem de Refahyol döneminde bu yolda adımlar attı Hoca. Önüne hep engel çıkardılar. 80'de 12 Eylül’le.. 1997'de 28 Şubat’la set çekildi, duvar örüldü. Önü kesilen Milli Görüş değil, Türkiye’nin Mili Davasıydı aslında.
Aslında bugünde benzeri olayları yaşıyoruz. 
Amaç, Erbakan Hocanın gösterdiği yolda ilerleyen Recep Tayyip Erdoğan’la ayaklarının üzerine kalkan Türkiye’ye diz çöktürmek.
Başaramayacaklar. 
Çünkü “Çılgın Türkler” tıpkı İstiklal Savaşı yıllarındaki gibi işbaşı yaptı. 
Yeniden büyük Türkiye ideali mutlaka gerçekleşecek diyorum. Bunun işaretlerinden sadece biridir Göktürk..
Düşünsenize hem;
Yaşadığımız şu sürece bakın iyice. 
Gezi.. 17-25 Aralık.. 
6-7 Eylül.. 15 Temmuz..
Şimdi de Dolar saldırısı..
Eski Türkiye’de yaşansaydı bunlar ne olurdu?
Ne olacağını sormaya bile gerek yok.
Çünkü,
Bir Anayasa kitapçığı fırlatıldığında olan biteni henüz unutmadık.
Bir de Yeni Türkiye’ye bakın; Hem dört koldan saldıran düşmanı püskürtüyor, hem de Uydu fırlatıyor...
...

07 ARALIK 2016