Diyorlar ki;

Balıkesir'de çok gazete, dergi var.

Birini alsak, diğerine ayıp oluyor.

Öbürüne abone olmasak, ilan vermesek karalamaya başlıyor.

İyisine de kötüsüne de destek olmak zorunda kalıyoruz..

★★★

Buna benzer ifadelerle dert yanan çok.

İşadamı, siyasetçisi, bürokratı, esnafı, meslek kuruluşları...

Hemen hepsi illallah ettikleri konuya çare üretmemizi bekliyor.

Kaptırmışlar kendilerini girdaba, bizim çekip çıkarmamızı istiyor.


Haa...! Az daha unutuyordum.

Sitem edenler bir de "hepsi birbirinin kopyası gibi" diyerek içerikten yakınıyor bana..

★★★

Diyorum ki;

Haklısınız çok gazete var.

Bu kentin toprakları verimli.

Maşallah.

Kan ekseniz can bitecek!

Ne verirseniz verin tüketen, hayır demesini asla beceremeyen bir toplum bulunduğuna göre...

Belediyelerimizi yönetenler de beklenenden çok çok fazla selek olduğuna göre...

Balıkesir'in yarınlarına ışık olacak fikirler yeşermiyor, ama pıtrak gibi gazete, dergi fışkırıyor bu zengin topraklarda!

★★★

Gazete-dergicilik de arz talep meselesi.

Kimse durup dururken, gece rüyasında görüp uyandığında gazete-dergi çıkarmaya karar vermez.

Talep etmezseniz bu kadar çok olmaz.

★★★

Bak benim güzel hemşerim.

Eğer sen,

Çarşıdan pazardan.. oradan buradan..

Herhangi bir şey almaya karar verdiğinde

En iyisini arıyorsan...

Sana uyan, yakışan için beynini yoruyorsan...

Her türlü seçiminde tercihini iyiden, güzelden yana kullanıyorsan...

Zarar vereceğine inandığın ortamlardan kaçınıyorsan...

....

Gerçek gazetecilerle üç kağıtçıları,

İşini layıkıyla yapanlarla yapmayanları ayırabilecek zekâya sahipsindir..

Eğer sen,

Alın teri döken, koşturup, çabalayanlarla

Oturduğu yerden emek hırsızlığı yapanları

Bir tutuyorsan

Hiç dert yanma bana!

★★★

Dur bi dakika..

"Kim gazeteci, kim değil. Ben nerden bileceğim" diye mi soruyorsun?

Cevabını hemen vereyim.

Balıkesir her ne kadar büyük şehir olsa da

Marmara Adası'ndan öksürüldüğünde Altıeylül'de

Karesi'de çığırıldığında Ayvalık'ta duyulabiliyor halen.

★★★

Yani diyeceğim şu;

Hiç mi hiç mazeretin yok!

Bu kadar çok gazete-dergi mi olur diye sitem ediyorsan

Çeremesini ne bana, ne bizim camiaya yükle.

Kabahatin çoğu değil, hepsi senin benim güzel hemşerim...

Böyle konuşarak kendimi sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermek istemiyorum.

Elbet benim ve benim gibi düşünenlerin uçundan kenarından katkısı olmuştur mesleğin içine edilmesinde!

★★★

10 numaralı şehrin sakinleri...

Meseleyi çözmek,

Senin sorununa çare olmak,

gazeteciliğin tüm hücrelerini kanserden daha tehlikeli bir nodül misali sarıp sarmalayan pespayelerden kurtulmak için

ne yasaya, ne kurala, ne de başka bir şeye ihtiyaç yok!

Sadece ve sadece senin vicdanına, dik duruşuna ihtiyacımız var.

Anlayacağın
Sensiz bu işinin çözümü kesinlikle yok!

★★★


Unutmadan hatırlatayım;
Bunlar var ya bunlar, cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler!
...
Haydin selâmetle..