1919 Senesi Mayısın 19'uncu günü Samsun’a çıktım vaziyet ve manzarai umumiye;

Tarihe adını pek çok şanlı zaferlerle yazdırmış Türk Milletinin tarih sayfalarına bir destan daha bırakacağı Kurtuluş savaşının başlangıcı sayılan bu gün, Nutukta bu cümle ile başlıyor.

1927'de orijinali Arapça harflerle basılan Nutuk aynı yıl Fransızca, Almanca ve İngilizce olarak ta basılıyor, yıllar içerisinde günümüz Türkçesine göre sadeleştirilerek tekrarları basılıyor.

Nutuk’ta uzun süren savaşlar sonunda harap ve bitap düşmüş bir milletin nasıl küllerinden yeniden doğduğu, bunun Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından ne zorluklara karşı nasıl başarıldığı, belgeleri ile anlatılır.

Eğer bu başarı hikâyesinin felsefesini kavrayabilirseniz, hayatınızdaki amaçlarınızı gerçekleştirmek için bu felsefeyi uygularsanız, başaramayacağınız şey yoktur.

Gençler, Nutuk öyle bir seferde okunup anlaşılacak bir kitap değil, hatta beş yılda bir sefer okumanızı tavsiye ederim. Lise çağında okuyup anlamakla askerlik tecrübesi kazanıp okuyup anlamak arasında bile, ciddi farklılıklar oluyor kendimden biliyorum.

Nutuk en son gençliğe hitabe ile bitiyor ve son cümlesinde Gazi, gençlere ihtiyacı olan gücün kaynağını belirtiyor. "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’’

Gelelim günümüz de çok eleştirilen gençliğe, her zaman saçından ,sakalından, giyiminden, hal, hareket veya davranışlarını eleştirdiğimiz gençlik bana nasıl bir ders verdi, bakış açımı nasıl değiştirdi size anlatayım.

18 Ekim 2011'de Bitlis’te 5 Polisimizin, 19 Ekim 2011’de Hakkâri Çukurca’da 24 Askerimiz terörle mücadelede Şehit düştüğü zaman bütün yurtta vatandaşlar asker ve polisine sahip çıkmak onların herzaman yanlarında olduğunu göstermek için destek mitingleri ve yürüyüşleri yaptı.

Biz de Balıkesir’de bu mitingin organizesini sivil toplum kuruluşları ile beraber organize ettik. Balıkesir tarihinde böyle bir kalabalık görülmemiştir. Liselerden ve Üniversiteden bu kızlı erkekli gençler derneğimize gelip "biz ne yapabiliriz, size nasıl yardımcı olabiliriz" diyorlardı. Hepsine bazı görevler verdik, fırtına gibi hallettiler.

Mitingde yaptığım konuşma esnasında kalabalığı gözlemlediğimde, işte bizim her zaman, her hallerini eleştirdiğimiz o gençler hepsi oradaydı. Orada kendimden utandım ve artık gençleri saçından, sakalından, giyim tarzından veya davranışlarından dolayı eleştirmemizin yanlış olduğu kanaatine vardım.

Onlar dünün çocukları bu günün gençleriydi. Hepimizin çocuklarıydı. Bir hata varsa önce biz büyükler kendimizi sorgulamamız lazımdı. Belki de biz zamana ayak uyduramıyor onları anlayamıyoruz. Her fert yaşadığı çağ üzerinden değerlendirilmeliydi.

Tarihte bazı filozof ve önemli kişilerin sözleri ile biraz daha konuyu pekiştirelim;

‘’Günümüzün gençleri öyle umursamaz ki ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. Bizlere büyüklere karşı saygılı olmayı, ağır başlı davranmayı öğretmişlerdi. Şimdiki gençler kuralları boş veriyorlar, çok duyarsızlar ve beklemesini bilmiyorlar.’’(Hesiod MÖ.800)

"Günümüz çocukları lüksü seviyor, kötü davranışları var, otoriteye başkaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine lak lak etmeyi seviyorlar. Çocuklar artık evlerinin hizmetçisi değil, tiranı... Anne babaları odaya girince ayağa kalkmıyorlar, onlara itiraz ediyorlar, destek olmak yerine lak lak yapıyorlar, şapur şupur yiyiyorlar, bacak bacak üstüne atıyorlar, öğretmenlerine zulmediyorlar." (Sokrates (MÖ. 399)

"Bu günlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyiyorlar. Yetişkinlere karşı saygısızlar. Ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenleri sinirlendiriyorlar.’’ (Aristo MÖ. 350)

"Sümer tabletlerinde "bu gençlik nereye gidiyor’’ yazısını gördüğümden beri, gençleri sorgulamıyorum..." (günümüz, Muazzez İlmiye Çığ)

Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları bu milletin her ferdini yüceltmeye çalıştı onları her zaman pozitif yönde motive etti. Bizim de büyükler olarak çocuklarımıza ve gençlere örnek olarak uygulayacağımız davranış bu olmalıdır.

Bakın Gazi gençler için neler söylemiş;

1. "Milletin bağrından temiz bir kuşak yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkamda kalmayacak!"

2. "Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum. Buna gerçekten sevinmekteyim. Fakat beraber yaşadığımız sürece benim hedefime yürümenizi hepinizden istemek, geçerli bir hakkım olarak tanınmalıdır."

3. "Sizler, yeni Türkiye’nin geç evlatları, yorulsanız da beni izleyeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze durmadan, yorulmadan yürüyecektir."

4. "Gençler! Cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz."

5. "Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol...""

6. "Rica ile, merhamet dilenmekle bir millet ve devletin şeref ve istiklali kurtarılmaz. Türk milleti, gelecek nesiller için bunu unutmamalıdır. 19 Mayıs güven, sevinç, hareket günüdür."

7. “Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.”

8. "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunu düşünerek, ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."

9. "Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı… Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız."

10. "Hayatta tam mutluluk ve esenlik ancak gelecek kuşakların şerefi, varlığı, esenliği için çalışmakta bulunabilir."

11. "Gençlerimiz ve aydınlarımız ne için yürüdüklerini ve ne yapacaklarını öncelikle kendi düşüncelerinde iyice kararlaştırılmalı, onları halk tarafından iyice benimsenip kabul edilebilir bir hâle getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır. Ben çok ümitliyim ki, gençlerimiz bunu yapacak derecede yetişkindir. "

12. "Asla şüphe yoktur ki cumhuriyetin gelecek evlâtları, bizden daha çok bolluğa ve rahata kavuşmuş ve mutlu olacaklardır. "

13. "Bu memleketin gençliği, hakkımda pek büyük sevgi gösterdi. Bu kadar lâyık olduğumu bilmiyordum. Arkadaşlar! Bu memleketi ve bu milleti yüzyıllardan beri berbat edenler çoktan ölmüştür. Bütün gençlik, buna iman etmelidir. Bizim kanımız akmadıkça bunlar bir daha geri gelmeyecektir. "

Gazinin biz büyüklere öğüdü ise;

"Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Özgür fikirler uygulamaya geçtiği zaman, Türk milleti yükselecektir."

Çocuklara ve Gençlere bayram armağan eden, Dünyanın gıpta ile baktığı bir Atamız var iken onun vizyonunu az da olsa anlayabilirsek güzel günler bizi beklemektedir.

Sahi, hep eleştirdiğimiz gençler biz büyüklerden memnun mu acaba? Onların bizden bekledikleri şeyler nelerdir? Hiç sorduk mu bunu kendimize?

 Önce şapkayı önümüze koyup biz büyükler düşünelim derim.

....