Balıkesir'de çok değil,

8-10 pespayeden oluşan güruh var

yapılan her iyi işe

atılan her olumlu adıma b..k atarak karalıyor

şehir için bir şeyler yapmaya çalışan insanları alaya alıp,

böylece kendi ezikliklerinin psikolojisinden kurtulduklarını sanıyor.

attıkları b..kun önce kendi ellerini kirlettiğini gerçeğini bilemeyecek kadar "entelektüel" geçinen "karanlık" kafalı "yobaz" bunlar...

o değil de,

bizim şehir iyiyle, kötüyü, güzelle çirkini ayırt etmesini ne zaman öğrenecek!

milletin değerleriyle alay edenleri "baştacı" etmeyi ne zaman bırakacak!

Allah'ım her şeyi sana havale ettiğimiz için bağışla bizi emi...

buraya kadar okuyanların;

"ne demek istiyorsun, açık konuş" dediğini işitir gibiyim.

halkı olabilirsiniz öyle demekte.

amma velâkin

Balıkesir büyükşehir olsa da,

bir uçunda öksürüldüğünde diğer köşesinden duyuluyor.

ez cümle; 

bu şehirde herkes her şeyi çok iyi biliyor,

bilmesine de; "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyerek vurdumduymazlık postuna bürünüyor. 

gün gelip yılan kendini soktuğundaysa ciyak ciyak bağırıyor!

benim güzel kardeşim;

kendi içinizde çatışma yaşamayı bırakın. 

sözlerinizin, düşüncelerinizin, davranışlarınızın sizi inançlarınızdan nasıl uzaklaştırdığını görün.

ömür elinizden akıp gidiyor ve sizler hala bunun farkında değilsiniz.

kendi b..k çukurunuzda debelene, depelene... arkanızda hiç bir iz bırakmadan yok olup gidecekseniz!

insanlarla ve değerleriyle alay etmeyi fikir özgürlüğü zanneden "ilerici" arkadaşların

insanlığın rehberi kutsal kitabı açıp Hud suresi 8. ve Nahl suresi 34. ayeti okumalarını hararetle öneririm. 

Selametle...