BALIKESİR’e sadece öğrencilerinin yılda 350-400 milyon lira para bıraktığı, bunun karşılığı ‘orada neler oluyor?’ diye merak ederek dönüp bakmadığı üniversitemizi yerden yere vuruyor kimileri.

Ticaret Odası Başkanı Mahmut Yavuz dillendirmişti önce, ‘üniversite sanayici işbirliği yok’ diye.

Şimdi ise, Balıkesir’de olup bitenlerden pek haberdar olmadığı BASİAD’ın genel kurulundaki konuşmasıyla belli olan İsa Tamer Çelik kullandı bunun benzeri ifadeleri.

“Üniversiteyle ilişkilerimizin kopma noktasına gelmesi bizleri üzüyor” dedi, Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği’nin başkanı.

Balıkesir Üniversitesi’ne böylesine bir bakış içerisindeki çevreler  yanında bu kent insanına da sormak gerekiyor aslında.

Biz ne veriyoruz ki üniversitemize, karşılığında ne bekliyoruz?

Vermekten almak bilirsiniz ki sadece ve sadece Yüce Yaradan’a mahsustur.

Kent için elzem olan Tıp Fakültesi Hastanesinin tefrişi için dönemin Valisi Selahattin Hatipoğlu ile yine o dönemin Belediye Başkanı Sabri Uğur’un, yalvar-yakar topladıkları 2 milyon lira dışında ben pek birşey hatırlamıyorum çünkü! 

Rahmetli ‘Ayten Anne’den başka hangi isim aklımıza geliyor ki?

Dünkü yazımda, diğer illerde o yörenin önde gelen isimlerinin yaptıkları katkılara değinip ‘ekonomik değerleri, ağalarıyla beyleriyle  öğündüğümüz Balıkesir’de neden böyle birileri çıkmıyor?’ diye sormuştum.

Bugün aklıma geçmişteki bir sohbet geldi.

O tarihlerde Kültür Sitesi inşaatı yarım kalmıştı.

Balıkesir’in ‘ağası’, ‘beyi’ diye bilinen, görülen, tanıtılan isim olan A. Rona Yırcalı'ya;

“Sizin haliniz vaktiniz yerinde, gelin yarım kalan işi tamamlayın da, tabelasında adınız yazsın. Aileniz ölümsüzleşsin. Balıkesir’de bu sadece size yakışır, düşer” dediğimde..

Bana verdiği yanıt ne olmuştu biliyor musunuz?

İşittiğimde bende inanmak istememiştim ama, maalesef aynen şöyleydi:

“Biz bu işin altından kalkamayız”

Bu kentin ‘ağası’, ‘beyi’ olan isimler böyle düşünüp kazandıkları kente karşı sosyal sorumlulukları olduğunun farkındalığına varamıyorsa  fazla söze ne hacet?..

Ayrıca şunu eklemekte yarar var diye düşünüyorum, bazı gerçekleri daha iyi kavrayabilmeniz adına..

Her ilin 'lokomotif' isimleri var biliyorsunuz.

Kayseri'de Kadri Has.

Bolu'da İzzet Baysal.

Bursa'da Celal Sönmez.

Antep'te Abdülkadir Konukoğlu hemen aklıma geliveren isimler..

Gidin bakın neler neler yaptırmışlar kentlerine..

Sonra ne diyeceksiniz deyin...