Yazıp yazmamakta kararsız kaldım. Tıpkı 16 Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Sistemi oylamasında arada kalanlar gibi.

Türkiye 15 Temmuz başarısız darbe girişimi ile tarihinin en büyük tehlikesini atlattı. Varlık-yokluk savaşıydı o. Millet elinde hiçbir silah olmadan jetlere, kobralara, tanklara kafa tutarak tarihe mal olan destanlar yazdı. Şükür ki o destanlara Rabbim şahit yazdırdı bizi de.

FETÖ maşasını kullanan uluslar arası güçlerin İnşallah son manevrası olur bu yaşadıklarımız. Yaşanan darbe girişimi ile Türkiye gerçekten her alanda sosyal, kültürel, psikolojik bir sarsıntı geçirdi. En önemlisi de manevi değer algılarımızı alt-üst edecek toplumsal buluşma alanlarımız konusunda. O nedenle halen toplum değerlerimizin ciddi bir muhasebesi yaşanıyor. Millet olarak yaşananlar karşısında dik duruşumuz ve metanetimiz hem darbeyi, hem de darbe sonrası toparlanmamızda etkili oldu.

Fakat darbe sonrası allak-bullak olması gereken ekonomimiz sarsıntıyı en az yaşayan taraf oldu. Bir anda dövizin fırladığı, piyasaların belirsizleştiği ciddi bir sarsıntı olmadı. Reel ekonomide herkes işine gücüne, ticaretine devam etti.

Ne oldu da son 2 ay içinde piyasalarda para dönmez oldu, dövizde dalgalanmalar, reel piyasalarda sarsıntı yaşandı, bankalar kredi muslukları ile oynadı? Okuduğum, gördüğüm kadarı ile bunu açıklayabilecek ciddi bir yorum, değerlendirme göremedim.

Fakat küçük çaplı da olsa bir faaliyet alanımız var. Geçimimizi sağladığımız, çarkımızı döndürmeye çalıştığımız bir firmamız. Mecburen devletle bu nedenle ilişkimiz oluyor. Hiç bir şey olmazsa vergiler nedeniyle muhatap oluyoruz. Sanmayın öyle özel sektör serbest. Kökünden bağlıdır devlete. Alınan her karar, çıkarılan her kanun, yürürlüğe giren her uygulama anında hissedilir.

Bazen çok güzel işler planlarsınız. Yaptığınız planlar kâğıt üstünde mükemmeldir. Hakikaten de duyan bilen herkes muhteşem bir proje olarak bakar. Fakat uygulamalar, hele hele yayılan etkisi hiçte hesap edilmeyen sonuçlar doğurur.

Tıpkı Kasım ayı sonunda sona eren ve işletmelerin, firmaların, esnafın üzerindeki vergi borçlarını hafifletmek için çıkarılan yapılandırma yasası gibi. Hakikaten mükemmel bir uygulama. O nedenle mükelleflerin en çok rağbet gösterdiği yapılandırma yaşandı. Maliye 90 milyar liranın üzerinde bir gelir elde etti. Tarihinin en yüksek yapılandırma geliri. Maliye Bakanlığı açısından büyük başarı. Özellikle matrah artırımı dolayısıyla rekora koşuldu. Çünkü esnafımız, sanayicimiz, özel sektör her an ne çıkacağı belli olmayan vergi borçları ve vergi cezalarına muhatap olmamak için bunu bir fırsat bildi. Peşin ödemeye getirilen uygulama ile de ciddi bir cazibe doğdu. Resmi rakamları bilmiyorum ama yazılanlara göre 18 milyar lira peşin ödeme ile para girdi hazineye. Bir de taksitlendirilen borçların ilk ödemeleri de buna eklenince devlet bütçesi ciddi derecede arttı, ama ekonomiden çekilmiş oldu.

Devlet mali yönden rahatlarken Aralık ve Ocak ayı içinde ekonomide neden sarsıntı yaşadık? Bilen var mı? Bunu açıklayabilecek. Özellikle reel sektörde. Dönem dönem finans sektöründe manipülasyonlar yapılır. Aralık-Ocak ayı içinde yaşanan hem döviz, hem borsa üzerindeki manipülasyonların ekonominin genelinde üretici ve reel sektörde bu kadar etkili olmasının nedenini doğru okumak gerek. Piyasada halen devam eden ciddi bir nakit sıkıntısı, ödeme sıkıntısı yaşanıyor.

Son 2 aydır sahadayım. Esnafın,  sanayicinin işletmecinin yanında. Onlarla sohbet ediyor, dertleşiyoruz. Hep aynı işaretleri alıyorum. Herkes alacaklı. Herkesinde bir yerlere vereceği var. Fakat para gelmiyor,  gelmeyince de vermesi gereken yerlere ödeyemiyor. Bir yerden gelse bir kesimden çark dönmeye başlayacak.  Özellikle devletten alacaklı olanlar.

Esnaf, iş adamı ekonomiyi döndürecek elindeki bütün parayı vergi borcu için devlete verdi. Vergi borcundan kurtulma sevinci ile elindeki işletme sermayesini bile aktardı. Hatta borç aldı verdi. Finans sektöründen anlamam fakat esnaf-sanatkâr, işadamı, firma sahiplerinin yaşadığı sıkıntının önemli bir kaynağı bu. Maliye Bakanı'nın önceki gün bir açıklamasını duydum. Bütçe'nin Ocak ayında fazla verdiğine yönelik. Ekonominin daraldığı bir ortamda Bütçe'nin fazla vermesi ne anlama gelir? Yaşadığımız nakit sıkıntısı Maliye'nin bütçe fazlası için aldığı tedbirlerden kaynaklanmasın?

Bazen ekonomi yazıldığı gibi okunmuyor. Bu bilinse iyi olacak.

Cuma'nın hayrı üzerinize olsun…