Sabah oldu uyanmalıyım, bilmem kaçıncı baharım dünyada, kaç tane daha kaldı bilemiyorum.
Tek bildiğim kafamı bulandırmadan kalkmam gerektiği.
Yorgunum.
İsteksizim.
Ne yapıyorum bu dünyada?
Çalışıyorum
Televizyon, gazete, otobüs durağındaki reklam bana ne kadar değerli olduğumu hatırlatıyor her sabah.
Ben istersem her şeyi yapabileceğimi, her şeye ulaşabileceğimi beynimin en derin noktalarına kazıyorlar.
İyi de kendimi ikna edemiyorum bu kadar değerli olduğuma.
Dünyada benim gibi 6 milyar daha var.
Hergün milyonlarca benzerim doğuyor.
Çok farkımız yok aslında uydurulan yalandan ayırımcılıkları çıkardığımda.
Bütün dinlere inanış, tüm farklı dillere konuşmak, bütün kıyıları, çölleri, kuzeyi, güneyi birleştirip dünya diyorum.
Bu dünyada 6 milyar ben var, hepsi de aslında az çok benim isteklerimin peşinde gece gündüz çalışıyor.
İşe giderken yolda ölebilirim trafik kazasında ya da sabah kargaşasında.
Strese yenik düşebilirim çalıştığım ortamda.
Kalbim dayanmaz belki uzun uğraşlara.
Bir kasırga çıkar uçurup atar belki doğduğum topraklara.
Sele yenik düşerim belki de dere kenarında.
Her şeyi atlatıp yatağıma yattım, belli mi olur şimdi bir depremle toprakta açarım gözümü.
Ama olsun sabaha kadar benim gibi yüzbinler gelecek.
Kayıp yok.
Bu kadar kolay gelmek aslında dünyaya, gelmek kadar gitmek de çok kolay.
İki kapısı da sonuna kadar açık hayatın..
Beni kandıran bütün dürtüleri aklımdan çıkarıyorum.
Karar verdim bugün aklımı çelen her şeyden uzaklaşacağım.
Ne gazete okuyacağım bugün ne televizyon seyredeceğim.
Her türlü reklamdan uzak tutacağım kendimi.
Bugün liste yapmam gerekiyor.
Yaşam ihtiyaç listesi...
Hava, su, yemek, barınak gerekiyor.
Bir de huzura ihtiyacım var.
Tüm ihtiraslarımı çöpe attığımda huzur doluyor içim.
En güzelinden eve gerek yok, nasıl olsa çok da değerli değilim bu dünyada.
Yemek de sorun değil çok kalmayacağıma göre hayatta.
Her türlü doyarım..
Hiçbir ihtiyacımın en iyisine gerek yok aslında..
Değerli olmadığıma göre korkmamı gerektiren bir olay olmayacak, korkularımdan beslenecek insanlar da olmayacak.
Onlar da anlayacak bir gün ne kadar basit bir yaşam olduğunu.
Peki mutluluk diye kandıranlar kimler beni?
Labirentlerde kaybolmama neden olan, dönüp dönüp başlangıç noktasına getiren, bu değersiz hayatıma göz dikip beni kullananlar kimler?
Yaşam ve ölüm arasında kısacık bir süre de koşturmamı gerektiren nedir?
En çok kafamı kurcalayan soru şu;
Kimin için çalışıyorum?
***
Bayram tatili dönüşü elektronik postamı kontrol ettiğimde çok sevdiğim bir kardeşimden gelen mesajdı bu yazdıklarım..
Çok anlamlı, çok manidar geldi bana..
Sizinle paylaşmak istedim..
Geçmiş bayramınız mübarek ola..
Her günün bayram tadında geçsin...
***
Bayram tatili dönüşü elektronik postamı kontrol ettiğimde çok sevdiğim bir kardeşimden gelen mesajdı bu yazdıklarım..
Çok anlamlı, çok manidar geldi bana..
Sizinle paylaşmak istedim..
Geçmiş bayramınız mübarek ola..
Her günün bayram tadında geçsin...