Yerel Basında 'usta' vasfını kazanan isimler arasındaki bizim Mustafa Sütçüoğlu'na teşekkür edelim öncelikle bu gerçeği bir kez daha hatırlattığı ve gösterdiği için. 
"Bu fabrikalar neden kapalı?" manşetiyle başlayan, "Dokuma açılsın, yine çalışırız" ve  "beceriksizlik değil, hesap çok başka" başlığıyla biten, Balıkesir'in son üç gününe damga vuran haberlerimiz kimi çevrelerce art niyetli olarak algınlanmış.
Nasıl algılanırsa algılansın, değerlendirilirse değerlendirilsin.
Balıkesir'in gerçeğiydi yazılanlar, çizilenler. 
Herhangi bir nedenle bugüne kadar görülmememiş, yazılmamış olabilir.
Bizi ilgilendirmiyor bu yönü.
Tek bir amaç, tek bir hedefi var bu haberlerin.
Balıkesir adına tarihi önem ve değeri bulunan binalar, fabrikalar atıl durmasın. Çürümeye, yıkılmaya terk edilmekten kurtarılsın.
Muharrem Hasbi Koray Un Fabrikası  (Yırcalı Un Sanayi) da değerlendirilsin,  Pamuklu Dokuma'da..

***
İnanıyorum ki Rona Yırcalı'da bizden farklı düşünmüyor.
Asla kendisini hedef tahtası yapma gibi düşüncemiz olmadı, olmaz da.
İster sevelim, isterse sevmeyelim.
Hem ayrıca ne Yırcalı bizi, ne de biz onu sevmek gibi bir zorunlulukta değiliz.
Saygı duymak sorumluluğumuz var.
Köklü bir aile yapısına sahip öncelikle.
Babası merhum Sırrı beyden, amcası Sıtkı beye kadar her biri ayrı bir değer olduğu gibi siyasi ve ekonomik tarihinde iz bırakmıştır. Rahmetle anıyoruz.
Balıkesir'de "Anadolu Beyi" olarak bilinen, anılan Rona Yırcalı da önemli bir değer.
Hem bu kentin, hem bu ülkenin gerçeğidir kendisi.
Bizim gibi herkesin kabul etmesi gerekir bu gerçeği..

***
Muharrem Hasbi Koray Un ile Pamuklu Dokuma gerçeğini de bizimle birlikte başta Yırcalı ailesi olmak üzere herkesin kabul etmesi gerekiyor.
1925’te Rona Yırcalı’nın dedesi Muharrem Hasbi Koray tarafından kurulan Un Fabrikası yaklaşık 20 yıldır gayrifaal durumda.
Ekonomik değeri bulunmadığı gerekçesiyle kapatılmış olabilir. Saygı duyarız.
Ancak, tarihi mimari özelliğe sahip, hemde kentin göbeğindeki o güzelim binanın görüntüsü içimize sinmiyor doğrusu. 
Rona Bey'i de rahatsız ettiği kesin. 
Yeni Gazetem'le güçleri birleştirmeden önce yayımladığımız Gazete Balıkesir'de bu tarihi binanın değerlendirilmesi gerektiğini gündeme taşımış;  bu tarihi mekanın merhum Sırrı Yırcalı'nın anısını yaşacak Kültür Sanat Merkezi ya da butik otel tarzında değerlendirilebileceği görüşünü paylaşmıştık.
Aynı yöndeki önerimizi yenilemek isteriz.
İster sanat galerisi veya butik otel tarzında, isterse başka amaçla değerlendirilsin.
Kentin  göbeğindeki hiç yakışık olmayan görüntü ortadan kalksın, Balıkesir kazansın..

***
Pamuklu Dokuma Fabrikası da aynı.
Sanayileşme alanında Balıkesir'in ilk gözağrısı..
Sanayiciliği bu fabrikada öğrendiğini her daim dillendiren merhum Sırrı Yırcalı'nın bu fabrikanın yeniden açılmasını ne kadar çok arzuladığını hatırlayanlardanım.
25-30 yıl öncesinin yerel gazete arşivlerine bakıldığında bunu herkes görebilir, okuyabilir.
İlginç hikayesi var aslında Pamuklu Dokuma'nın. 
Hiç oralara girmeden kestirmeden söyleyeceğim şu:
İmara mı açılacak. Açılsın.. 
Uzun yıllar önce de aynı görüşü yazıp paylaştım.
Dokuma Fabrikası da bir şekilde artık ekonomik yaşama kazandırılsın.
Çünkü yanlış hatırlamıyorsam, Yırcalı Grubu burasını imara açıp, elde edeceği kazançla fabrikanın teknolojisini yenilemeyi amaçlıyordu. 
Balıkesir'in eski Balıkesir olmadığı, gelişip değiştiği bizim gibi Rona Yırcalı tarafından da dillendiriliyorsa eğer, Muharrem Hasbi Koray'ın binası da, Pamuklu Dokuma'da bu değişime ayak uydurmalı.
Yalansa, yanlışsa yazıp sözlediklerimiz.
Sizin söyleyeceklerinizi dinlemeye hazırız.
...