Siyaset tarihine meraklı olanlar ile 1980-90'lı yılları yaşayanlar iyi hatırlar.
Kubilay Uygun diye bir siyasetçi vardı. DSP'den Afyon milletvekili olarak seçilmişti. 
Meclise girdikten sonra Uygun'a bi haller oldu. Dönemin partileri arasında gidip geldi. Aynı önem içerisinde ANAP, DYP, MHP ve DSP rozetlerini yakasına taktı.
Hatta öyle an oldu ki, DSP ile DYP arasında gidip geldikten sonra MHP'ye geçip 20 gün sonra oradan da ayrılan Uygun, tüm partileri dolaşmıştı.
Partisini satmaktan dolayı adı "Fırıldak Kubi"ye çıkmıştı. Ve süreç içerisinde tarihin sayfalarında yaptığı satışlarla anıldı.
O gün bugündür siyaset sahnesine onlarca 'fırıldak' çıktı!
Hiçbiri 'Kubi'nin rekorunu kırma becerisini gösteremezse de hep onu anımsattı.
Sadece "Fırıldak Kubi"yi değil, merhum Kemal Sunal'ın başrolünü oynadığı "Zübük" filmini de akıllara getirdi.
Bugünde seçim dönemine girilmesiyle birlikte benzeri gelişmelere tanıklık ediyoruz.
Hem ülke genelinde, hem de Balıkesir'imizde.
Hergün gazetelerde okuyor, sosyal paylaşım sitelerinde takip ediyor, tv ekranlarından izliyorum.
"Yeni dönemde aday gösterilmeyen ..... ilçe belediye başkanı, partisinden istifa etti. Rakip partiden belediye başkan adayı oldu."
Hemen hemen her gün bu tür haberlere rastlamak mümkün.
AK Parti'den CHP'ye..
CHP'den MHP'ye..
MHP'den AK Parti'ye..
Saf değiştiren çok sayıda isim var bu dönemde de.
Balıkesir'de de bildiğim kadarıyla üç-dört ilçe belediye başkanı, yeniden aday gösterilmeyince partisini sattı! 
Rakip partiye giderek "aday aramanıza gerek yok, ben varım, hem tecrübeliyim!" dedi.
Kapılar kendilerine sonuna kadar açılıverdi!
Bu isimler akılları sıra partilerine "sen misin beni aday göstermeyen, bende sana gösteririm" diyor.
Atarken mangalda külde bırakmıyorlar.
Aday belirleme sürecinde, partilerinin üst yönetimlerine; "Aday gösterilirsem seçimi kesin kazanırız. Benden başkası aday gösterilirse kaybederiz. Çünkü  arkamda şunlar.. bunlar..onlar var. Beni destekliyorlar. Şurada 8-10 bin oyum kesin. Beni aday göstermesinler, bu oylar başka partiye gider" diye mesaj gönderip şantaj yapanların bugün düştükleri duruma bakınca acıyorum..
Bir taraftandan da günümüzün "Fırıldak Kubi"lerine, "Partin yeniden aday göstermedi ama, diğer bir parti seni baştacı yapıp aday gösterdi.. Kesin kazanacaksın nasıl olsa.. Ortalığı niye velveleye veriyorsun" demek geliyor içimden.
Demek istediğim şu;
Öyle ya da böyle seni aday göstermişler. 
AK Parti, MHP veya CHP'den seçilip 5 yıl belediye başkanlığı yapmışsın.
O süreçte de partini yere göğe sığdıramamışsın! Oyunu daha da artırmak için var gücünle çalışırken, rakip partileri yerden yere vurmuşsun. İlginç ithamlarda bulunup en ağır eleştirileri yöneltmişsin!
Bugün değişen ne? 
Beş yıl baştacı yaptığın partiyi tu kaka ilan ediyorsun?
Beş yıldır eleştirdiğin partiye katılıp aday oluyorsun?
İnsanda biraz utanma, sıkılma olur.
Yürüyün be..
Kim tutar sizi 21. yüzyılın "Fırıldak Kubi"leri...
....