Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım derken sabahı Devlet Hastanesi Acil Servisinde yaptık.

Melekler ve işinin ehli hekimler bir kez daha bizimleydi.

Üzgünüm(!) yine katlanmak zorunda kalacağınız için bana.

Bu işin latifesi.

Asıl anlatmak istediğim başka bir konu.

Hemen yanımdaki yatakta 80 yaşlarında dede ve başında bekleşen yine aynı yaşlarda feraceli nine vardı.

Hekim ve hemşire arkadaşların ilgisi yanı sıra ninenin hayat arkadaşına olan alakası, burnumdan mideye salınan aletin acısını unutturuyordu bana.

Dede kıpırdadıkça/mırıldandıkça sandalyeden fırlayıp; "ne istiyorsun beyim.." diye etrafında dört dönen, feracesini çıkarıp, üşümesin diye ayaklarını saran, o anlarda bana derdimi unutturan ninem, sen güzel insandın öyle..

Gece 11:00'den sabah 09:00'a kadar gözünü kırpmadı.

Kimbilir neler düşünüyor, neler gelip geçiyordu gözlerinin önünden 60-65 yıldır acıyı, mutluluğu, yokluğu, varlığı birlikte yaşadığı/çektiği evinin koca çınarı o yatakta çaresizce yatar iken.

Bir kaç kez, "geç yandaki yatakta biraz dinlen teyzem" deyişime;

"İyiyim oğlum ben, iyiyim. Allah sizlere şifa versin. " karşılığını vermesi yok muydu şifa oluyordu bana.

Allah sizlerin de sayınızı arttırsın.

İnsanın başından eksik eylemesin ninem.

Kardeşlerim

Bazı insanlar şifa gibidir, benim acil servis müşahadesinde rastladığım teyze gibi.

Bazıları ise dertdir insana.

Siz

Şifa olanlara, kadir, kıymet bilen, nine gibi insana denk gelesiniz

Az kalsın unutuyordum.

Devlet Hastanesi acilinin işinin ehli hekimi Bülent Gezer başta olmak üzere, acil servis hemşireleriyle personeli, tecrübesi tartışılmaz Dahiliye Uzmanı Sezgin Çetin ile Gastroenteroloji ünitesi hekim ve görevlileri elleriniz dert görmesin.

İyi ki varsınız..

...

Tatlı mı.. hele baklava.. bi daha asla!

Hepinize sağlık ve afiyet dilerim.