Günlerdir seçimlerle kalkıp, seçimle yatıyoruz.
Yoğun ve yorucu bir süreç geride kaldı.
Gittik sandık başına hür irademizi yansıttık.
Bu iradeye herkesin saygı duyması gerekiyor.
Hani bir deyim vardı; "Denizden babam çıksa yerim" diye..
İşte sandıktan çıkan milli iradenin sesine de herkes kulak vermek saygı duymak zorunda.
Neyse yoğun bir tempoda geçen bir dönemi geride bıraktık.
Bu yorgunluğun üzerine bu hafta sonunda yüzlerinizi güldürecek birkaç fıkramız var..
Sizin için seçtik.
Okuyalım, gülelim.

***
 
TAVAYA YAPIŞTIM
Bir deli hastanesinde delilerin hepsi zıplıyormuş.
Doktor gelmiş ve sormuş 'siz ne yapıyorsunuz' demiş,
Oradan biri ''biz tavada mısır patlağı oynuyoruz'' demiş.
Bir deli yere yatıyorumuş.
Doktor sormuş "sen niye yerde yatıyorsun"
Deli, "ben tavaya yapıştım" karşılığını vermiş...
****
ÇİKOLATALI BADEM
Otobüs şoförü yolcuları alır ve yola koyulur.
Y
olda giderken arkasındaki teyze şoföre badem uzatır ve "al oğlum bu bademleri sen ye" der.
Bir süre böyle bademleri uzatır,Şoför sorar; "Teyze sende biraz ye" der.
Teyze derki; "Yok evladım ben üstündeki çikolatayı emiyorum bademleri sen ye.."
***
SPORCU TEMEL
İstanbul'da özürlüler için açılan bir olimpiyat salonunda, yüzme yarışları yapılmaktadır.
Yüzücüler yerlerini alırlar.
1. Kulvarda bacağından sakat bir yüzücü,
2. Kulvarda kolundan sakat biri vs vs.
10. kulvarda ise Temeli getirirler, Temel sırf "Kafa" dan oluşmakta:
Sonra yarışma başlamış tüm sporcular kulvara çıkmışlar,bizim temelin kafasınıda koymuşlar kulvara.
Start verilmiş tüm sporcular havuza atlamış.
 Neyse oradan biri de temelin kafayı sallamış havuza.
Herkes finişe doğru giderken bizim temelin kafa dibe doğru gidiyormuş.
Yarışma bitmiş. Görevliler temelin kafayı çıkartmışlar; "hani 1. olcaktın" demişler.
Temel; "Ya hiç sormayın, olacaktım ama kulağıma kramp girdi" demiş.
***
FARK VAR
Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar; "Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? "
Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim bakanım" der.
Bakan cevap olarak:
"Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur" demiş.
Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan olduğu için birşey söyleyememiş.
Belirli bir süre sonra bu defa şöför bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der.
Bakan da: "Sor bakalım" der.
Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?"
Bakan bir süre sonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor.
Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadım.."
***
BİSKÜVÜ
Acemi er, levazım basçavusuna yakınır;
-Başçavusum, bize yemekte ördek böreği verdiler. Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti" yoktu.
"O halde?" diye yanıtlar başçavuş; "Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?"
- Şey...yani evet, başçavuşum.
- İçinden hiç asker çıktı mı ulenn!"
 
***
KARŞI KALDIRIM
Bir akıl hastası bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye sormuş:
-Affedersiniz karşı kaldırım nerede acaba?
Görevli şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek:
-İşte şurada, demiş.
-Kime yutturuyorsun yahu ...Daha şimdi orada sordum, burasını gösterdiler.
***
Üzerine vazife olan da, olmayanda sağda solda yine abuk-sabık konuşup duruyor.
Dedikodular üretiyor.
Biz aslında onlara ' sizi saldık çayıra, bundan sonra mevlam kayıra' dedik ama, hâlâ yolu bulabilmiş değiller.
Yaradan yardımcıları olsun temennilerimizi bu güzel hafta sonunda birkez daha aktarırken farkımızın ne olduğunu şu fıkradaki tek cümleyle hatırlatalım.
Şoförünün bakana sorduğu ve aldığı cevap misali, yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlıyız.. Diğerlerinden bizi ayıran farkımız da bu..
Hafta sonunuz mutlu, huzurlu geçsin..

Gülen yüzleriniz hiç solmasın..