Geçmişte siyasetçilerin klasik söylemleri vardı.
Seçim döneminde meydanlara çıkan liderler;
Benim işçim. Benim memurum. Benim emeklim.
Benim köylüm. Benim esnafım...vb. nutuklar atardı.
Atarken mangalda da kül bırakmazdı.
Seçmenden oyu istenirken inanılması imkansız, gerçekleştirilmesi mucize olan vaadler verilirdi.
Tabii ki sonuç hüsran.
Seçimin hemen ertesinde başlardı "iki elim kırılsaydı da oy vermeseydim" şeklindeki homurdanmalar..

***
Yarım asrı aşan yaşamımızda birçok iktidar, birçok başbakan gördük.
Turgut Özal gibisini görmedik. Türkiye’ye vizyon kazandırıp halkın ufkunu açtı rahmetli. 
Son 12 yıllık döneme baktığımızda da, tıpkı Özal dönemindeki gibi bir tablo görüyoruz.
Ulaşımdan sağlığa, eğitimden ekonomiye her alanda istikrar var.
Enflasyon canavarını konuşan yok, en küçük bir kargaşada ekonomi alt-üst olmuyor, borsa çökmüyor, bankalar batmıyor.
Gezi olayları günlerce sürdü. Birkaç ağacı bahane edip sokaklara çıkanlar ülkeyi kaos ortamına sürüklemek için günlerce elinden geleni ardına koymadı.
Ne borsa çöktü, ne dolar, ne avro fırladı.
Yine hükümete karşı yapılan 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları..
Ne siyasi istikrarımızı bozabildi, ne ekonomik istikrarı.. 
Demek ki temeller sağlam atılmış..

***
Bizim jenerasyonun da tanık olduğu Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş, Çiller ve Mesut Yılmazlı, Devlet Bahçeli dönemlere bakalım.
Ülkemize, milletimize ne verdiler?
Ne kazandırdılar?
Nereye götürdüler?
Benim işçim, benim köylüm, benim memurum, benim emeklim, benim esnafım.. diye diye oy deposu yaptıkları, bir inek gibi sağdıkları, kümesteki kaz gibi yoldukları kesimi, iktidar koltuğuna oturduktan veya ortak olduktan sonra unutmadılar mı?

***
Sağduyudan yoksun. 
Uzlaşıdan uzak..
Germediler mi toplumu?
Kardeşi kardeşe kırdırtmadılar mı?
Krizler peşpeşe yaşanmadı mı?
İşçisi, köylüsü, memuru, emeklisi...
Perişan olmadı mı?
Sanayicisi yatırım yapamaz duruma gelmedi mi?

***
Balıkesir'de bunun en güzel, en canlı örneklerini görüp yaşamadık mı?
70'li yıllarda temeli atılan Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi, AK Parti iktidarına kadar yerinde saymadı mı, hayvanlara otlak olmadı mı?
Balıkesir'in komşu illeriyle olan bağlantı yolları "ölüm yolu" olarak anılmadı mı?
Yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle gıytapla bakılan Balıkesir'e "Büyük Kasaba" yakıştırmaları yapılmadı mı?
Yapmadık mı? Yapmadınız mı?

***
Hani "maymun gözünü açtı" derler ya!
İşte aynen öyle..
Benim gözümü, ufkumu açan merhum Özal'dan Allah razı olsun. 
Ondan önceki dönem geliyorda gözlerimin önüne,  kendimi uyutulmuş, avutulmuş gibi hissediyorum.
Son 12 yılın tablosu da Özal'ın yarım bıraktığı "Dünya Markası bir Türkiye" projesini devam ettiren bir sinerjiyi oluşturan iktidarın varlığını hissettiriyor bana.
AK Parti öncesi kaos ortamını unutmayan herkesin benim gibi düşündüğüne inanıyorum.
Bunları neden mi anlatıyorum.  İki gün sonraki seçim öncesi geçmişi hatırlamanız için.

***
Ak Parti iktidarı ve AK Partili belediye öncesi Balıkesir'i iyi biliyorum, sizlerde biliyorsunuz. 
Hatırlayın 10-12 yıl öncesini. Ne durumdaydı Balıkesir?
Yollarını, hastanelerini, okullarını gözlerinizin önüne getirin.  
İlçeler bir yana, Balıkesir kent merkezi çamurdan geçilmiyordu. 
Ayaklarına naylon poşet geçirip yollarda yürüyenleri çok haber yaptı gazeteler.
"Köy" ve "Kasaba" yakıştırmaları yapıldığını da unutmuş değiliz elbette.
Peki sonra ne oldu?
Balıkesir için gecesini gündüzüne katanlara yalan, dolanla iftira atıldı. Kirli ittifaklar kurulup seçmenin aklı karıştırıldı.
Sonuçta beş yıldır yerinde sayıyor Balıkesir.
Oy verenler çok geçmeden "elimiz kırılsaydı da, oy vermeseydik" diyerek pişman olsa da fayda etmiyor ne yazık ki!
Bu sadece Balıkesir kent merkezi için değil, Bandırma, Ayvalık, Burhaniye, Edremit gibi metropol ilçeler içinde geçerli.

***
Şimdi önümüzde bir fırsat var.
Seçime kaldı 48 saat.
Pazar günü sandık başına gideceğiz. 
Yerel seçim havasından çok genel seçim havasına sokulmak istense de, sonuçta belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve mahalle muhtarlarını seçeceğiz. 
..ve herşeyden önemlisi bu seçim Balıkesir'in geleceğine yön verecek.
Büyükşehir statüsünün bütün il sınırlarını kapsaması bu seçimin önemini bir kat daha artırıyor. 
Tercih edeceğimiz başkanın vizyon sahibi  ve "işbitirici" olması gerekiyor.

***
Üç seçenek var önümüzde.
Biri mevcut başkan, yani Balıkesir'i 5 yıldır yerinde saydıran MHP'li İsmail Ok, ikincisi eski DYP milletvekili CHP adayı Sami Sözat. Üçüncüsü ise, AK Parti adayı Ahmet Edip Uğur. 
Yanyana mı getireceksiniz, teraziye mi koyacaksınız.
Nasıl bir değerlendirme yaparak tercihte bulunacaksınız bilemem.
Şunu bilir, şunu söylerim. 
Bu üç aday, üç isim arasında Balıkesir'e, Ayvalık'ından Marmara Adasına, Erdek'inden Kepsut'una, Gönen'den Dursunbey'e, Savaştepe'den Susurluk'a kadar bütün şehire en büyük katkıyı, faydayı sağlayacak ismin Ahmet Edip Uğur olduğuna inanıyorum. 

***
Tecrübesi yanında Balıkesir ilini avucunun içi gibi bilen, plakası gibi 10 numara il olması için yeni dönemde neler yapılması lazım geldiğini adeta ezberleyen Edip Uğur'un milletvekili olarak Balıkesir'e yaptığı katkılar ortada.  Eğitimden sağlığa, ulaşımdan tarıma kadar yapılanları hangi birimiz inkar edebilir ki?
Sonuçta, Balıkesir'i 31 Mart sabahından itibaren daha güzel günlerin beklediğine, yerel anlamdaki hizmetlerin Edip Uğur'la büyük ivme kazanacağına, 5 yıl öncesi hizmetlerinin bu kez Dursunbey'den Ayvalık'a, Marmara Adası'dan Sındırgı'ya, Edremit'ten Gönen'e kadar BÜTÜNŞEHİRE ulaşarak Balıkesir'in "parlayan yıldız" olacaktır.
İşte bu nedenle de oyumu AK Parti adayı Ahmet Edip Uğur'a vereceğim..
Büyükşehir Belediye Başkanlığına Edip Uğur'un yakışacağına inanıyorum.
Sizlerinde oyunuzu kullanmadan önce 5 dakika düşünmenizi, dün ile bugün arasındaki farkı görmenizi istiyorum. 
Demokrasinin güzelliği olan seçimlerin, kardeşlik, barış ve huzur içerisinde geçmesi dileğiyle Cumanız mübarek olsun..
...