Kur’an, Müslümanın bütün davranışlarına her anına hükmetmesi gereken, kişiliğini oluşturacak, ruhunu ilmek ilmek dokuyacak kitabın adıdır. İlhamını ve hayat iksirini ondan alır, Ona bağlı yaşar, gönlü, kişiliği onun ikliminde oluşur.
Kur’an, Rabbin’den insana uzanan iptir, Müslüman kurtuluşu ona sarılmakta bulur. 
Kur’an, hayatı boyunca yürüyeceği “dosdoğru yolu”un pusulasını, işaret çizgilerini belirler. 
Müslüman Kur’an’a kayıtsız şartsız, şeksiz şüphesiz teslim olur ve O’nun imbiğinden geçerek Rabbani bir şahsiyet kazanır.
Kur’an, gönül evinin ışığıdır, Müslüman onunla aydınlanır onunla görür onunla yolunu bulur..
Kur’an, Kalbin mimarıdır. Kalb onunla mamurdur. Kur’an’sız kalb harap bir ev gibidir. Müslümanın gönlü, kalbi, aklı, hayatı, yuvası Kur’an ile aydınlanır…Lekesiz tertemiz bir hayatı ancak  Kur’an ile inşa edilebilir. Evlerin, yolların, yani bütün bir hayatın kandilidir Kur’an, ruhudur, diriliğidir. Kur’an’sız evler, mezar gibidir her birimizin cesetlerini çürüten…
Kur’an lafzıyla da, manasıyla da insanın olmazsa olmazıdır, vazgeçilmezidir.
Kur’an’ın ulaştığı gönüller esenlik, huzur bulur, Kur’an’ın kılavuzluğunu yakalayan şahsiyetler  ebedi kurtuluşa kadar uzanan bir ışıkla aydınlanır…
Kur’an’dan kopan insan, şah damarı kesilmiş bir kurbandır. Kılavuzu kaybolmuş, ışığını kaybetmiş, zifiri karanlıkta yürümeye çalışan bir yolcudur.
Kur’ansız Müslüman, düşünülemeyecek bir şeydir. Kur’an’dan kopmak, Müslüman için Rabbiyle iletişim ortamını kaybetmek demektir. Kur’an’ı devreden çıkarmak, zamanın anlamını iptal etmek demektir. Çünkü Kur’an, insanoğlu’nun Rabbiyle hukukunu tayin eden kutlu belgenin adıdır.. Onun insan tarafından tek taraflı olarak devre dışı bırakılması, varoluş sebebinin, hikmetinin tek taraflı iptali demektir.
İnsanın Rabbi ile olan hukukunu bitirmeye kalkışması akıl alır bir şey midir?
İnsan varolacaksa, Rabbi ile, yani O’nun insana gönderdiği mesaj ile -Kur’an’la- Onun insanın önüne koyduğu önder ile -Hazreti Peygamber ile- münasebetini kesemez. İnsan ne Kur’ansız olabilir ne de Hz.Muhammed’(s.a.v)siz. 
Hem dünya hayatınızın hem de ahiret hayatınızın huzur ve saadet ikliminde olmasını istiyorsanız Kur’an’ın ve Hz.Muhammed(s.a.v)’nin çizgisinden zerre kadar sapmamalısınız.Kendiniz bu iklimi yaşadığınız gibi bu iklime önce çocuklarınızı, eşinizi, yakın akrabalarınızı, komşularını bütün insanlığı davet edip Kur’an ve Hz.Muhammed’(s.a.v) çizgisini yaşatacaksınız.
Yüreklerinizi, evinizi, işyerinizi, sokağınızı, caddenizi, şehrinizi, ülkenizi, dünyayı Kur’an ve Hz.Muhammed(s.a.v) nin gösterdiği ilkeler ile yıkayıp tertemiz yapacaksınız.Ki ebedi ahiret hayatınız da sonsuz bir mutlulum olarak karşınıza çıksın.
Çocuklarınızı Kur’an ve Hz.Muhammed(s.a.v) çizgisinde yetiştireceksiniz ki dünya hayatınız bitse bile ahiret hayatınızın kalitesini belirleyecek sevaplar hanenize bu iklimi yaşatan nesillerin iyi/güzel/doğru amelleri de sizin hanenize yazılmaya devam etsin.  
Akıl sahibi insan, Kur’an’ın terbiyesi altına girerek onda fanileşir, ahlakı Kur’an olan Hz. Muhammed(s.a.v) ile aynileşir ve o da tıpkı Hz.Peygamber gibi canlı bir Kur’an olur ve bütün ömrünü istikamet üzere devam ettirir.