Bizim şehir de

1. derece deprem kuşağında.

Birden çok fay hattı var.

Riskli bölgeleri vatandaş kadar

şehri yönetenler de çok iyi biliyor.

Geç kalmadan,

yeni bir ders beklemeden,

sıcağı sıcağına,

o gün bugündür denilerek,

"Balıkesir Afet Risk Azaltma Planı"nın gereği peyderpey yerine getirilmeli.

"Nereden başlasak!" diye düşünmeyin!

Ben size ilk adresi göstereyim.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, hem dere yatağı, hem de fay hattında kalan kendi binasından başlamalı yıkıma ki, örnek olsun.

Böylece, o şunun, bu bunun adamı diye heba ettiği enerjisini asli görevine dönerek yerine getirebilir Bayındırlıkçılar!

Belediyeci arkadaşlar,

Hemen ardından yıkılması gereken ve 6 üzeri büyüklükteki bir sarsıntıda enkaza dönüşecek binaları da biliyorsunuz.

Zaten içerisinde oturuyorsunuz!

..ve sen Karesi Belediyesi yönetimi,

Aslında yeşil alan olması gereken

Dere yatağı kenarına,

Bölgedeki emsallerine göre,

ÇOK.. ÇOK.. ÇOOOK fazla yoğunluktaki imar ruhsatını yeniden gözden geçiriverin zahmet olmazsa siz beyzadelere.

Az ilerisindeki tepeler boş.

Oraya 14 değil, 28 kat bile diktirebilirsiniz.

Böylelikle karşılığında daha çok kat alabilirsiniz!

Hem insanları,

hemi de şehrin ruhunu katletmeyin/kirletmeyin lütfen!

Balıkesir'in ovalarını da biliyorsunuz

Kan ekseniz can bitecek topraklar imar rantı uğruna talan edildi.

Şimdi bu alanlardan geri kalanlara yüksek katlı yapılar yapmaya kalkışıyoruz.

Sanki

İstanbul'un 3 katı büyüklükteki coğrafyada yer kalmamış gibi.

Sadece ovaları değil, çocukların oyun alanlarını, insanların nefes alabileceği yeşil alanları da betonlaştırıyoruz.

Ne çok seviyoruz yaşam alanlarına mezar taşları dikmeyi!

Sahi ya ne çabuk unuttuk!

Mezarlıkları bile imara açan bir şehir şehir değil miyiz biz!

Dağıtmayalım mevzuu.

Sahi ne diyorduk;

Balıkesir Afet Risk Azaltma Planı (BARAP)ne oldu?

Olası, -ki bekleniyor- bir afette şehir HARAP olduktan sonra mı BARAP akıllara gelecek!

Yoksa bizim bir planımız da mı yok!