Türkiye’yi yasa boğan 
Atatürk Havalimanı’ndaki hain saldırıda 10'u yabancı uyruklu 
41 insanımız hayatını kaybetti.
“Ateş düştüğü yeri yakar” denilse de, her inançlı insanımızın yüreği 
yangın yeri gibi yine!
Ciğerimiz kan ağlıyor.
Milletçe
Öfkeleniyoruz..
Üzülüyoruz...
Bugün ben de
dini, milleti, vatanı 
ve ırkı olmayan teröre 
kalpleri okşayacak, 
içimizdeki milliyetçi 
duyguları ateşleyecek, 
insanları kışkırtacak, 
ülkemiz yöneticilerini 
hedef göstererek
lânet okuyabilirim.
İçimdeki öfkeyi kandilli küfürler içeren cümleler kurarak 
dışa vurabilirim..
Suçlular arayabilir, 
hatta bulabilir, ilan edebilirim.  
Kimi siyasi partilerin 
kimi liderleri gibi yangının üzerine körükle gidebilirim. 
Ülkemi kötüleyebilirim..
Sosyal medyadaki hesaplarımdan kanlı görüntüleri  paylaşarak istemeden de olsa terör ve bundan beslenenlerin ekmeğine yağ sürebilirim.
Bunları yapabilecek kişinin Türkiye sevdasından şüphe duyulabileceği gibi aklını da yitirmiş olması gerekir diye düşünüyorum.
Dedim ya, ülkesini seven, geleceği üzerine kafa yoran her yurttaş gibi üzülüyorum. Elimizden başka bir şey gelmemesi de katlıyor üzüntüyü.
Ama.. Ama..
Kendi emellerine ulaşmak için;
kaos, kargaşa, kan ve terörden medet uman  sözde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve sözde aydınları yok mu...
İşte onlardır asıl beni üzen, ülkem adına düşündüren..
Biliyorum ki; 
merhamet ve mağfiret ayındayız.
Biliyorum ki;  
Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var.
Böyle bir günde yine 
Allah'a sığınıyor; 
zalimleri Kanhar ismiyle kahretmesi için yakarıyoruz. 
# Türkiye için dua ediyoruz!