Bitmez  bu seçim.

Bitmiyor.

Haftası geldi.

Mazbata alan göbek atar halde, alamayan gün kaybetmeye devam…

Özellikle büyükşehirler başta olmak üzere pek çok il ve ilçede yapılan itirazlar süreci devam ediyor.

İlçe Seçim Kurulu’na itiraz, İl Seçim Kurulu’na itiraz, Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz, Avrupa Konseyi Seçim Kurulu’na itiraz, NASA Mars Seçim Kurulu’na itiraz…..

Çelişkili seçim kurulu kararları saç baş yoldurur vaziyetine gelmişken, herkes başına geldiği zaman anlıyor ama yargının ve hukukun eciş bücüş hale getirilmesinin doğal, bilinen ve nicedir Türkiye’nin bütününde geçerli hale gelmiş ve asıl acı olan kanıksanmış hale gelen sonucudur bu!

Nasıl bir seçim oldu 31 Mart?

Her seçimde bir sürü olay, usulsüzlük, hata, kasıt, ihmal, çelişki vardı.

Hiç bu kadar çok “tekrar sayım”, “geçersiz oy sayımı”, “tekrarın tekrarı itiraz” olmamıştı.

Seçim bitti mi?

Bitmedi.

Vesile olur umarız da siyasiler bu sisteme bir el atarlar…

Yani bir oy vereceksin, eline düdük kadar bir zarf veriyorlar…

Üzerine üç tane üç karış uzunluğunda pusula…

Bir de oy verme yerinde bulunan bir sürü muhtar adayı ismi…

Geçersiz oyların bu kadar çok çıkması doğal elbet.

Üniversite sınavına girseniz daha basit; yuvarlağı taşırma diyorlar, küçücük yuvarlığı yumuşak kurşunkalemle dolduruyorsun, yanlış mı işaretledin, sil değiştir o kadar.

Burada?!?!

Bir oyun geçerli olabilmesi için zaten müthiş bir efor göstermen şart.

Önce mührü, yuvarlağın içine denk getirmeye çalışacaksın…

Vurdun vurdun, yanlış yere kaydı gitti artık oyun geçerli mi geçersiz mi bulunduğun yerdeki Seçim Kurulu’na kalmışsın…

Bazısı partinin bulunduğu sütunda nereye basılırsa basılsın geçerli kabul ediyor, bazısı maazallah ÖSS’den beter, yuvarlağı azıcık da olsa taştıysa eğer; geçersiz.

Hadi oy vermeyi becerdin.

Yanlış bastın misal…

Partileri karıştırdın, logoları şaşırdın.

Bitti.

Mühür bu, dönüşün yok.

Konsantrasyonun bozulmayıp da üç adet çarşaf gibi kağıda mührü düzgün vurmayı  başardıysan ne de mutlu sana diyemeyeceğiz…

Daha kurutma aşaması var.

Pusulayı içe katladın, mührü üflemeden, kurutmadan koydun zarfa…

Mühür bulaştı mı bir başka partinin sütünuna da…

Al sana bir geçersizlik daha!

Deveye hendek atlatmak daha kolay emin olun.

Ve keşke bir imkan olsaydı da geçersiz oy çıkanların; yaş-eğitim düzeyleri de ortaya çıksaydı.

Bakın yüzde kaç üniversite mezununun oyu geçersiz çıkmış?..

Hoş; bilerek, isteyerek, tepkisinden dolayı oyunu geçersiz hale getirenler var; onlara bir diyeceğimiz yok…

Onlar bilinçli olarak geçersiz oy veriyorlar.

Ama bizim bahsettiğimiz, bilmeden oyu geçersiz sayılanlar.

Muamma gibi bir oy verme usulümüz var.

Yaşlısı var, cahili var, daha parti adlarını bilmeyen nice insan var…

Adli Tıp Kurulu İhtisas Dairesi gibi inceleme yapılıyor şimdi…

Bazı Seçim Kurulları “say” diyor, bazıları “sayma”.

Bazısı sanki bir cinayet soruşturması gibi kriminalistik inceleme yapıyor, bazısı geniş yorumluyor pusulayı…

Ne oy verme işlemini, ne oy saymasını ne de oydan sonra itirazların değerlendirilmesi sürecini becerebiliyoruz…

Böyle de seçim olmaz ki, bitmez ki bu seçim!

“Böyle de nispet olmaz ki, seni gidi zalim yar

E, zorla da kısmet olmaz ki, seni gidi hain yar”

Böyle de seçim olmaz mi, seni gidi hain seçim!