BİR türlü sevemedi beni Belediye Başkanı İsmail Ok, gördüğüm, karşılaştığım, telefonda konuştuğum zamanlarda kendisini çok sevdiğimi ifade etmeme karşın.
 
'İlla sevecek' diye kural da yok zaten.
 
Vardır hoşlanmadığı, gıcık olduğu bir tarafımız ki, karşılaştığımız her yerde, birlikte olduğumuz her ortamda bu hoşnutsuzluğunu kelime aralarına sıkıştırdığı iğneleyici lâflar ile ortaya koyuyor.
 
Başkan seçilmeden önce de böyleydi, başkan seçildikten sonra da aynı.
 
Acayip kindarlık hissediyorum bakışlarından, yaklaşımından.
 
Niye yalan söyleyeyim korkutuyor böyle bir davranış biçimi beni.
 
Sıradan bir vatandaş olsa anlayacağım ama..
 
Kendisi koskoca kentin yönetimini üstlenen bir Belediye Başkanı..
 
Acaba hangi kötülüğü yaptım ki sevgili Ok’a da, bana bu kadar kin besleyip nefret kusuyor?
 
Düşünüyorum, düşünüyorum aklıma gelen en küçük bir olay veya anı yok..
 
Sanıyorum, seçimler öncesinde takılı kaldı.
 
Seçimde rakibi olan Sabri Uğur’a destek verdiğimden olacak, o gün bugün bana karşı anlamakta ve algılamakta güçlük çektiğim bakış açısında değişen bir şey olmadığını görüyorum.
 
Bu üzüyor, korkutuyor, düşündürüyor beni.
 
Seçimlerin üzerinden 2.5 yıl geçti. 
 
Bir demokrasi yarışıydı ve Ok kazandı. Kendine oy vermesek de ‘bizim de belediye başkanımızdır’ kendisi.
 
Hem bu kent seçmeninin tercihine, hem de belediye başkanlığı makamına saygı duymak düşer sadece bize..
 
Saygı da duyuyorum..
 
Ne bir hakaretimiz olmuştur, ne de kırıcı bir davranışımız kendine..
 
Bundan sonra da olmayacaktır.
 
Sevip sayacağızdır sevgili başkanı.
 
Her şeyden önce seçilmiş bir belediye başkanına karşı böyle davranmak insani görevdir benim için.
 
Sevmezse sevmesin beni sayın Ok.
 
Sevmesini de beklemiyorum zaten... Beni ürküten davranışlar içerisindeki birinin.
 
Korkuyorum sevgili dostlar, korkuyorum..
 
Bu korkum,
 
Bana karşı beslediği kin ve nefreti dün bir kez daha aleni şekilde kusan,
 
Hakaret edip, beddualar okuyan,
 
Ettiği bedduaların çocuklarımdan değil, benden yaşadığım süreçte çıkmasını dileyen, ahrette 10 parmağının yakamda olacağını söyleyen,
 
Hakkını helal etmeyeceğini (ne hakkı varsa bende) dillendiren,
 
Bu kentin saygın insanlarına tehdit, şantaj yoluyla adeta kan kusturan ve kendisinin de son dönemdeki en büyük yağdanlığı konumundaki Emin Boldan’la beni aynı kefeye koyan İsmail Ok’tan değil..
 
Hayattaki en büyük acının SABIR olduğunu en iyi bilen biri olarak, seçilmiş bir belediye başkanına karşı seviyeyi düşürebilecek bir davranış içerisine girebileceğim endişesinden..
 
Allah’ım sen beni koru…