Türk siyaset dünyası yanı sıra İslam âlemine ve hatta dünya siyasetine mührünü vurarak bir dereceye kadar ayar verme yeteneğine sahip olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan bir başka yönüyle de Siyonizm’in ve Siyonistlerin maskelerini düşürüp, gerçek yüzlerini deşifre eden bir liderdi.

Ömrünün tamamını Siyonizm ve Siyonistlerle mücadele ile geçiren Milli Görüş Lider Necmettin Erbakan aynı zamanda Siyonizmin ileri karakolu olan Masonluğu ve Masonların da gerçek yüzlerini ifşa ettiği için tüm Siyonistlerin ve Masonik teşkilâtların hedefinde bir ömür geçirmiştir.

Sözün kısası: Prof. Dr. Necmettin Erbakan sonradan Lider olmamış bilakis Lider olarak dünyaya gelmiş bir insandı. Siyonist emellere uşaklık yapan siyasetçileri tanıyor ve yakından takip ederek Müslüman Türk insanına her fırsatta bunların kalkınmış bir Türkiye istemediklerini ve adeta Haçlı dünyasının uşağı bir Türkiye için çalıştıklarını anlatıyordu.

Hasılı: Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, İmam Şafi’nin dediği gibi ‘’Düşman oklarının gittiği yöne bakarak Hak ehlinin durduğu yeri tespit ediyor ve Hak ehlinin yanında yer alarak Müslüman Türk insanının dostunu ve düşmanı ayırt edebiliyordu’’

Kalkınmış bir Türkiye düşmanlarının sitayişkâr sözleri, riya kokan alkışları ve sahte gülücükleri Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan için ölçü olmuyordu. Necmettin Erbakan Mazlumların, gariplerin ve sessiz yığınların sesi olmayı kendine şiar edindiği için Türkiye Müslümanları yanı sıra Tüm dünya mazlumları ve Müslümanları tarafından ayakta alkışlanıyor ve seviliyordu.

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan sonradan lider olmamış bilakis doğuştan Lider olduğu için sahte alkışlara, sahte övgülere kesinlikle itibar etmemiş inandığı yolda, inananların hizmetinde mücadele vermişti.

Peki, günümüz siyaset sahnesinde boy gösteren irili ufaklı partiler ve bu partilerin lidercikleri (!) de öylemi? Tüm İslam âlemi ve Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan düşmanları kin ve nefrette birlik olmuşlar ve birilerini isim benzerliğinden dolayı alkışa boğuyorlar ve ‘’haydi aslanım sen istikbal vaat ediyorsun’’ diyerek göklere çıkarıyorlar. Tıpkı İslam halifesi Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesinde Elmalılı Hamdi Yazır’ı alkışa boğdukları gibi.

Necmettin Erbakan hocamızın Türk siyasetine en büyük hediyesi olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Erdoğan iktidarını alaşağı etmek, alaşağı edemeseler de bir nebze olsun zayıflatabilmek için çalışıyorlar. Kazanacakları yok, fakat CHP ile başa baş olan bazı kritik yerlerde Ak Partiyi zarflatabilir ve CHP ye kazandırabilirsek başımız belki göğe erer derdindeler.

Sağduyu sahibi vatanseverlerin: yapmayın, inananların iktidarını bölmeyin, Siyonistlerin ekmeğine yağ sürmeyin, 22 yıllık kalkınmışlığımıza sekte vurmayın, alacağınız birkaç oyla Kritik bölgelerde Din, iman, cami, ezan, Kur’an ve Kuran talebesi düşmanı, Başörtüsü düşmanı CHP ile aynı paralele düştüğünüzü anlayın artık dediklerini duymuyorlar. Başka bir yönüyle Velinimetleri olan Tayyip Bey’e kin ve düşmanlıkta sınır tanımıyorlar.

Yakın tarihimizden de ibret almıyorlar. Osmanlı Hakan’ı, Müslümanların halifesi Sultan Abdülhamit Han’ı tahttan indirmek için iç ve dış düşmanlar elbirliği etmişlerdi. Yalan ve iftiralarla dolu hal fetvasını kimse kaleme almıyordu.

Abdülhamit Han ve Müslüman düşmanı İttihat ve Terakkicilerin dolmuşuna binen Elmalılı Hamdi Yazır ben yazarım dedi. Yalan ve iftiralarla dolu fetvayı ittihatçı hainlerin alkışları arasında yazdı, Meclis kürsüsünde okudu ve Siyonist Milletvekili Teodor Herzle vererek Ulu Hakan İslam Halifesi Abdülhamit Han’ın hal edilmesinin ilk adımını attı.

Yalan ve iftiralarla dolu hal fetvasına sadece Ayan’dan Ermeni Yorgadis Efendi itiraz etmiş ve yapmayın etmeyin günahtır, demiş ve fakat ittihatçı çete mensupları adamın üzerine çullanarak adamı dövmüşler ve susturmuşlardı.

İstiklâl marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy da maalesef ittihatçı çetelerin ve Elmalılı Hamdi Yazır’ın destekçisiydi. İslam halifesine ağız dolusu küfürler ettikçe Müslüman düşmanlarından alkış alıyordu. Abülhamid Han’a, Yıldız sarayındaki baykuş, sofrasındaki viskisi ayran, utan hayvan oğlu hayvan demekten çekinmiyordu.

Elmalılı Hamdi Yazır’ın yazdığı fetva ile tahtan indirilen İslam Halifesi Abdülhamid Han’dan sonra iktidar iplerini iyice eline geçiren İttihatçılar kısa bir zamanda koskoca Balkanları Sırplara, Bulgarlara, Yunanlılara adeta hediye ettiler ve Milyonlarca Müslüman’ın Sırp, Bulgar ve Yunan çeteler tarafından doğranmasına sebep oldular.

Elmalılı Hamdi Yazır’ın daha sonra ‘’Hayatımda yaptığım en büyük hata, Sultan Abdülhamid Han’ın hal’ine karışmamdır’’ şeklinde, pişmanlığı vardır ama, ‘’Bade harabül Basra’’ atı alan Üsküdar’ı geçti ve koskoca Osmanlı cihan Devleti İttihatçı hergelelerin elinde paramparça oldu.

Bu satırlarımla diyeceğim odur ki, son pişmanlıklar fayda vermiyor. Tayyip Bey’e cephe alıp alkışlayanların ve ‘’ha gayret siz aslansınınız’’ diyenlerin tamamı, Prof. Dr. Necmettin Erbakan düşmanları.

Siyonistler alkışlıyor, başta ABD, Almanya ve Fransa olmak üzere tüm Haçlı dünyası alkışlıyor, içimizdeki dönmeler alkışlıyor, cami ve Kur’an düşmanlığında zirve yapan CHP ve CHP liler alkışlıyor.

Hayret, halâ nasıl uyanmazsınız? Uyanmak için SUR’u bekliyorsanız SUR öbür dünyada.