İnternet yüzyılın değil, çağın buluşu.
Allame-i cihan hemfikir bunda.
İletişim ve bilgiye ulaşma yönüyle müthiş kolaylık.
Habere ulaşmak için ertesi gün yayınlanacak gazeteyi veya televizyonlardaki haber saatlerini beklemek zorunda kalmıyorsunuz.
Ülkenin veya dünyanın herhangi noktasında yaşanan olayı bu sihirli alemde anı anına takip edebiliyor, hatta kendiniz bu haberi dünyaya duyurabiliyorsunuz.
İnanılmaz birşey değil mi?
Sadece bu yönüyle değil, ekonomi alanında da çok büyük pazar.
e-ticaretin boyutu 10 milyar liraya ulaştığı bildiriliyor.
Fiziki ortamda yer alan hemen her şey internet ortamına taşındı.
Dünyanın her yerinden birçok ülkede çok sayıda işletme ve tüketici internet ortamında boy gösteriyor. Global rekabet dedikleri böyle birşey işte.
Geçmişte bazı kesimler "şeydan icadı" olarak görürdü interneti. 
Bugün öyle düşünen kalmadı.
İnternetin yaşamımıza getirdiği kolaylık ve imkanlardan yararlanmayan yok gibi.
Dağdaki çoban Mehmet, esnaf Ahmet, işadamı Mustafa, alim Murtaza da net dünyasında.

***
Kimi insanlar için tanışma, sohbet etme, alışveriş yapma, müzik dinleme, film seyretme, bilgi arama, bilgi paylaşma gibi çeşitli amaçlar taşıyan internet üzerine birkaç gündür fırtınalar koparılıyor.
Sonsuz yararları yanında bilinçsiz ve kötü niyetli kişilerce kullanıldığında tehlikeli bir silaha dönüşebilen internete çeki-düzen getirilmek istenilmesi büyük rahatsızlık yarattı kimi çevrelerde.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün internet yasasıyla ilgili tavrına tepki gösterenler ortalığı kasıp kavuruyor adeta.
İlk başlarda internete yasayla getirilmek istenen yeni düzene özgürlükleri kısıtlayacağı düşüncesiyle karşı çıkıldığını düşünüyordum bende.
Çünkü yasa bir bürokrata erişimi engelleme hakkı verirken, servis sağlayıcıların bütün verileri iki yıl süreyle saklaması zorunluluğu getiriyordu.
Cumhurbaşkanı Gül de, bunun doğru olmadığı kanaatini kamuoyuyla paylaşmakla kalmadı, yasayı çıkartanlara da aktardı, sorunun çözülmesini istedi.
Cumhurbaşkanımızın dikkat çektiği iki nokta bir torba yasaya eklenen maddelerle giderilecek. Hükümet bunun sözünü verdi. 

***
Aslında, yasayı yapanların da sonradan 'hata' olarak gördükleri o iki madde dışında internet yasası fazla sorunlu değil. 
Aksine bazı yönleriyle eskisinden daha olumlu bir internet düzeni geldiği bile söylenebilir ülkemize..
Nereden nasıl ve kimler tarafından internete yüklenildiği, kişisel hak ihlalleri taşıyan ve erişilemez hale getirilmiş içerikler yeni yasayla 24 saat gibi bir sürede yargı kararıyla kaldırılabilecek. 
Örneğin, eskiden istenmeyen bir yayın olduğunda Youtube tamamen kapatılıyordu. Yeni düzenlemeyle sadece içerik kaldırılacak. Bunun bile olumsuz karşılanması ilginç!
Niyeti iyi olan, kendisine yapılmasını istemediği birşeyin başkasına yapılmasına karşı çıkan herkesin buna olumlu bakması gerekirken "İnternete sansür" diye yaygara koparılmasını anlamak zor.

***

Deniliyor ki;
"Basın özgürlüğü ve bilgiye erişim konularında kaygılarımız var"..
Siz interneti sadece habere, bilgiye ulaşım aracı olarak görüyorsanız sorun yok!
Peki öyle mi?
Size onlarca internet sitesi örneği verebilirim.
Milli değerlerimize saldırıyorlar, dokunamıyoruz.
Uydurma ve illegal ses ve seks kasetleri vizyona sokuluyor, elleşemiyorsunuz.
Anamıza, avradımıza küfür ediyorlar, gıkımızı çıkaramıyoruz.
Özel yaşamımızı hiçe sayıyorlar, birşey yapamıyoruz.
Size, ailenize, yakınlarınıza iftira üzerine iftira atıyorlar, elinizden birşey gelmiyor.
Neymiş efendim 'basın özgürlüğü'..
Tükürmüşüm ben böyle basın özgürlüğüne...
Sosyal paylaşım sitelerine bakıyorsunuz, küfürün bini bir para!
Neymiş efendim ifade özgürlüğü..
Yemişim ben böyle ifade özgürlüğünü...
Adam kendi egosunu tatmin edip ağzından salyaları akıtarak küfür edecek ve bunun adına özgürlük diyeceksiniz.. 
Dünyada yok böyle bir özgürlük. Türkiye'de neden olsun!
Gizli kapaklı, yani illegal işlerle uğraşmıyor, bir başkasının özel yaşamı beni ilgilendirmez diyorsanız, buna rağmen düzenlemeyi "internete sansür" olarak  algılıyorsanız aklınıza şaşarım!
Diyeceğim şu;
Saygı, ama herkese..
Demokrasi, ama herkese..
İnsan hakları, ama herkese..
Özgürlük, ama herkese..
....