"Koca şehirde bu kadar mıyız?" sorusuyla başladığımız dünkü yazımıza bugün şöyle devam edelim.

Balıkesir; kapasitesi çok yüksek, her alanda zenginliklere sahip, geniş coğrafyaya yayılmış, üç farklı kültürün yaşandığı bir şehir.

Her ilçesi birden çok değere sahip. Her ilçe ayrı bir hazine barındırıyor.

Değerleri vitrine çıkarmak amacıyla yıllar yılıdır kıvılcımı çakıyor, çakmasına da meşaleyi yakamıyoruz!

Güzel başlangıçlar yapıyoruz, yapmasına da istikrarı yakalayamıyoruz. Hemen ilkinden sonra işin çılkı çıkıyor, yelkenler inmeye başlıyor.

Hep bir yerlerde eksiklik bırakıyoruz.

Lider yok, koordine yok, devamlılık yok..

20 ilçesi ayrı terane!

Arkadaşlar,

Bu şehir çok dağınık, toparlanması gerekiyor.

Kopukluklar var, birleştirilmesi lâzım.

Büyükşehir oldu, olmasına da, bütünşehir olamadı.

Marka Şehir Balıkesir olmak, 20 ilçeyle yek vücut olmaktan geçiyor.

Sadece il merkezinin değil, 20 ilçesinin Balıkesir adını sahiplenmesi, öne çıkarması, Balıkesir adının, armasının, renginin olduğu her yerde bulunmaktan gurur duyması icaptır, elzemdir...

Balıkesir'i içerisinde yıldızların bulunduğu bir tren, bir uçak, bir gemi olarak hayal edin. Hareket etse parıl parıl parıldatacak gittiği yer yeri, velâkin makinisti, pilotu, kaptanı sık sık değiştiği için bazen vagonlar yarı yolda kalıyor, uçağın kanatları kopuyor, gemi limandan kalkmadan su almaya başlıyor!

Hadi bana son 100 yılda yaptığı işleriyle, hayata geçirdiği projeleriyle “Balıkesir'de iz bırakan bir Şehremini söyleyin” desem kaç tane başkan ismi gelir aklınıza?

Sizin ne diyeceğinizi ve son 100 yılı bilmem, ama son 50 yılı takip eden biri olarak Sabri Uğur, Edip Uğur ve Yücel Yılmaz derim..

Bir de şu gerçek var;

Bu üç ismin de şeytan taşlamaktan Balıkesir için olan hayallerini tam manasıyla hayata geçiremediklerine bizzat tanığım.

Balıkesir'i kasabadan şehre dönüştüren Sabri başkan da, vizyon projeleriyle şehrin ufkunu açan Edip abi de kahrından öldü!

Yücel Yılmaz, bu ikisinin bir çok özelliğini taşıyor. Ahmaklarla kavgaya tutuşup enerjisini heba etmeyişi tek farkı!

Umarım, dilerim akıbeti, "Balıkesir'in Uğur"ları gibi olmaz!

'Balıkesir Kahvaltısı'ndan başladık, yerel yönetimin önemine geldik.

Kopuklukları olan, kendi içinde bazı yetersizlikler yaşayan yapının değişmesi, Marka Şehir Balıkesir hayalinin gerçekleşmesi için çok iyi koordine edilmesi ve bugüne değin çakılan kıvılcımların meşaleye dönüşmesi amacıyla havanda su dövmeyen, netice alan, sahayı boş bırakmayan isimlerin liderliğinde, bıkmadan, usanmadan, yeise kapılmadan yolculuğumuza devam etmemiz şart..

10 numaralı şehirde 10 kahvaltı mekanı olmamasını "koca şehirde biz bu kadar mıyız?" diyerek umutsuzluğa kapılmak yerine, “bunu nasıl çoğaltabiliriz” diye dertlenmeye, milli değerleriyle öne çıkan, bereketin ve bolluğun şehrin dört bir yanına yayıldığı Balıkesir hayalini ortaya koyanlarla devam...

Demem şu ki;

Balıkesir'in Marka Şehir hedefine ulaşabilmesi amacıyla Yücel Yılmaz'ın kaptanlığına bir dönem daha ihtiyacı var.

Amerika'yı yeniden keşfetmeye çalışarak hem enerji, hem şehrin kaynaklarını boşa harcamak yerine var olan başarılı örnekleri rol model alarak Karesi'yi markalaştırdığı gibi yönetimini üstlendiği Büyükşehir Belediyesi'nde de vizyonunu şehrin hemen her noktasına dokunarak ve ulusal ve uluslararası arenaye taşıyarak ortaya koyuyor.

Balıkesir için Sabri Uğur'la ilk adımları atılan, Edip Uğur'la devam eden hayallerimizin Yücel Yılmaz'la gerçeğe dönüşeceğine, Balıkesir'in bütün şehir olacağına yürekten inanıyorum.

Her daim şunu demişimdir;

"Keşke Sabri Uğur bir dönem daha kalsaydı da, sonrasında kim gelirse gelseydi..."

Şehir insanından bir bölümü, üç liralık asfalt parasına satmasıydı oyunu, Balkesir bugünkünden çok çok daha farklı yerlerde olurdu inanın.

O beş yıllık kayıp Balıkesir'i 20 yıl geriye götürdü.

"Sütten ağzımız yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyen biri" olarak, bu kadim şehrin yeni bir kabus yaşamayı kaldırabileceğini hiç sanmıyorum.

Ezcümle;

1- Yerel yönetimde istikrar ve liyakat şart.

2- Marka Şehir Balıkesir olmanın öncelikli yolu Bütünşehir Balıkesir olmaktan geçiyor.

3- Gastronomi Şehri üzerine dersimize iyi çalışmak, öncellikle Lezzet Haritası çıkarmak, Balıkesir Sepeti hazırlamak, Zeytini, Balı, Peyniri, Höşmerimi, Kaymağı, Eti, Sütü bir arada bulabileceği Balıkesir Pazarı ile Peynir Müzesini yeni dönemde Kuvayi Milliye Şehrine kazandırmak öncelikli görevlerimizden biri olmalı.

Önemli ve öncelikli olanlardan diğer birini ise az daha unutuyordum;

İstanbul 1453 Tarih Müzesi, Bursa Osmangazi 1326 Fetih Müzesi gibi, Balıkesir'e de, adı ister Karesi, isterse Kuvayi Milliye olsun bir panorama müze kesinlikle şart.

Selametle...

25 Ekim 2023 | Balıkesir | Ramazan DEMİR