Yabancı bir kola markasının nedense her bayram döneminde birden çoğalan TV reklamlarını izliyorum.

Modernliği şekerli bir içecekle ilişkilendirerek,

Şimdiye kadar yaptığımız aile ilişkilerini zararlı olarak tasvir ederek,

Bunu içmezsek -cahil, modası geçmiş, geri kalmış- olacağımızı anlatarak,

Hatta “kola içmezsek mutlu olamayacağımızı” vurgulayarak,

Ürünlerini bize nasıl sattığını üzülerek, hayır, üzülmekten ziyade sinirlenerek görüyorum…

Sinirleniyorum çünkü etkili oluyorlar.

Özellikle gençlerimiz ve çocuklarımız üzerindeki etkileri oldukça güçlü olabiliyor.

Meğer hayatımıza değer katan geleneklerimiz, ananelerimiz, ilişkilerimiz değil sadece ve sadece kolaymış öyle mi…

Bir içeceğin tüketimiyle modernlik, ilerleme veya mutluluk arasında bir ilişki kurmak gerçekçi değil.

Gerçek mutluluk içeceklere veya dışarıdan gelen herhangi bir etkiye bağlı değil.

Sofraya meşrubat koyduğunda ailen mutlu olmaz mesela, bilirsin.

Saygı dolu olursan,

Sevgi dolu olursan,

Sınırlarını bilirsen,

Paylaşımlı ve ahlaklı isen ailen mutlu olur.

Dostluk kurarsan,

Arkadaşlarına iyi davranırsan,

Çevrene faydalı olursan ailen mutlu olur.

Gerçek mutluluk;

Gerçek ilişkilerden,

Aile bağlarından,

Dostluktan, arkadaşlıktan,

İnancından gelir.

Meşrubata gerek duymazsın, o sana sadece zarar verir.

Bu tür reklamlarla,

Toplumumuzun değerlerini etkilemeye, değiştirmeye çalışarak, kendi kültürlerini daha cazip hale getirmeyi amaçlıyorlar.

Kendi ideolojilerini yaymak…

Kültürümüzü itibarsızlaştırmak,

İnançlarımızı,

Sosyal ilişkilerimizi yeniden düzenlemek…

Ve…

Eksikliklerimizi(!) tamamlamak için “evrensel” işletmelerden yardıma ihtiyaç duymamız gerektiğini anlatıyorlar.

Üstelik, daha büyük bir stratejinin parçası olduğunu göstere göstere beynimize işliyorlar…

Başka bir yere bakmamıza gerek yok.

Değerlerimizi nasıl yok etmeye çalıştıklarını görmeniz için “reklamları” izlemeniz yeterli