Anadolu’yu Müslüman Türk evlâdına Anayurt yapan ecdadımızın 1000 yıllık şanlı tarihi boyunca, her dönemde haçlı sürülerinin Müslüman Türk evlâtlarını Anadolu’dan atma uğraşları hiçbir zaman kesintiye uğramamış, inadına daha bir acımasızlık ve zalimlikle devam edegelmiştir.

Büyük Selçuklu İslam Devletine ve Osmanlı Cihan Devletine gelinceye kadar ihtişamlı Türk Devletleri ne yazık ki hep birbirleriyle uğraşmışlar, birini yıkıp bir diğerini kurmuşlardır. Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız, 16 Büyük Türk İmparatorluğunu temsil eder, ortadaki güneş ise Türkiye Cumhuriyetini simgeler.

Kanlı geçmişlerinde ve günümüzde acımasız katliamlarının günümüze yansımasını gördüğümüz ve adına Avrupa Devletleri dediklerimiz ise günümüzün haçlı sürüleridir. Dedelerinin yapamadığını yapmak ve son Müslüman Türk Devletini her yönden zayıf düşürüp ortadan kaldırıp, tarihe gömmek için uğraşıyorlar.

Söndürmek istedikleri de cumhurbaşkanlığı forsunda günümüz Türkiye’sini temsil eden güneştir. Yani Türkiye ve dolayısıyla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Tabi bu işte her zaman yaptıkları gibi her yönüyle kendilerine benzeyen iç düşmanlar yanı sıra, alnı secdeli ve fakat ahmak Müslümanları da olabildiğince kullanarak menfur emellerine ulaşma derdindeler.

850 yıl hüküm süren Endülüs İslam Devletinin iç ve dış düşmanlar yanı sıra, alnı secdeli ve fakat İspanyol Şövaye’lerine kullanışlı aparat olarak destek veren ahmak Müslümanların desteğiyle yıkıldığını biz unutsak ta onlar unutmamışlar.(!) Ve yine yıkabiliriz uğraşındalar.

14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri bu bakımdan önemlidir. Başta ABD Başkanı olmak üzere tüm haçlı Avrupa devletleri açıktan Müslüman Türkiye’nin ve dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında cephe almış ve Erdoğansız bir Türkiye için çalışıyorlar.

Muasır milletler ve Devletler seviyesinin üzerine çıkmış bir Türkiye’yi kabul etmeleri bir yana, hayal dahi etmek istemiyorlar. Her yönüyle sanayileşmiş, insanlı insansız uçaklarıyla, Tank, Gemi, kruvazör ve silah sanayinde çağı yakalamış ve hatta çağın önüne geçmiş bir Türkiye olmasın derdindeler.

Dünyamızı ve özellikle Afrika’yı uzun yıllar kan ve gözyaşına boğdukları halde, kendilerini medeni ve çağdaş olarak kabul ettirip, yutturmaya çalışan sahtekârların karşısında sıradağlar gibi duran bir Recep Tayyip Erdoğan’a tahammül etmek elbet zor bir iştir. Bu sebeple Erdoğansız bir Türkiye olsun istiyorlar.

Çağımızın gereği olan Metrolara, deniz altından iki kıtayı birbirine bağlayan Marmaray, Avrasya ve devasa asma köprülere, Hava alanları, Demiryolları, Hızlı tren ve gelişmiş teknoloji ile donanmış bir Türkiye’yi kabullenmek, elbet mazlumların kan ve gözyaşıyla bu günkü müreffeh durumlara gelebilmiş Avrupa Devletleri için çok zordur.

Hele hele zalimliklerini, zorbalıklarını, fakir ve gelişmemiş ülkeleri bir vampir gibi yıllar boyu sömürdüklerini her plâtformda, uluslar arası her toplantıda dünya beşten büyüktür diyerek yüzlerine vuran bir Erdoğan’a ve Türkiye’ye nasıl katlansınlar.!

O halde, Avrupa ve ABD yi avucuna almış Siyonistlere ve Siyonist uşaklarına uluslar arası bir toplantıda ‘’van minut’’ (orada bir dakika dur. Siz masum çocukları ve silahsız garip insanları öldürmesini iyi bilirsiniz) diyerek rest çeken bir Erdoğan kendilerince mutlaka alaşağı edilmeliydi. Bunun için de 14 Mayıs 2023 Türkiye seçimleri emperyalist sömürgenler için bulunmaz bir fırsattı.

Nasıl olsa kullanışlı bir aparat olarak Atatürk’ün partisi (!) CHP yi, yanında PKK eşkıyasının siyası temsilcisi HDP yi, sözde milliyetçi Meral Abla ve hiç de İyi olmayan partisini ve yine sözde İslamcı Karamollaoğlu ve bir avuç avanesini bulmuşlardı. Bu nedenle, Tayyipsiz ve Ak Partisiz bir Türkiye için 14 Mayıs seçimleri mutlaka değerlendirilmeliydi

Dış düşmanların, dışarıdan akıttıkları Dolarlar ve Euro’larla sebzeleri, meyveleri, patates ve kabakları derelere, denizlere ve çöplüklere döktürerek suni pahalılık yaratmayı becermişlerdi. Kullanışlı aparat Kılıçdaroğlu da fırsat bu fırsattır diyerek soğanla patatesle İHA, SİHA, köprü, Tünel ve otobanları kıyaslayarak (!) bunlar yenmiyor siz soğana bakın, patatese bakın diyerek kendince okkalı bir siyaset yapmıştı.(!) Malesef bu oyuna kananlarda oldu.

Geçmişlerindeki din ve iman düşmanlıklarını, sahte iftar açmalarıyla, ben de aleviyim masallarıyla maskelediklerini zannedenlerin, rakı ve şampanyalı toplantıları, bir domuzu 7 dakikada mideye indirmeleri, İmam Hatip, Başörtüsü ve Başörtülüye olan düşmanlıkları hiç unutulur mu.?

Milletimiz bu nobranlıkları unutmadı ama maalesef Saadet lideri Karamollaoğlu ve yanındaki birkaç avanesi unutarak görmezden geldiler.

Bir iki milletvekili çıkarabilme uğruna Rahmetli Erbakan hocamızın sıfatı olan Mücahitliği, Başörtüsünü bir metrekarelik bez parçası diye aşağıyan, 5 dakika önce birilerinin üzerinde namaz kıldıkları seccadenin üzerine helâya girdiği ayakkabı ile basan CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yapıştırıverdiler. Kılıçdaroğlu da ‘’ben de mücahit oldum diye düdük bulmuş çocuk gibi seviniyor’’.!

Millet olarak unutmamalıyız ki, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri ‘’olmak veya olmamak savaşına dönüşmüştür’’. Asırlar boyu olduğu gibi Haçlı Devletleri sürü halinde, siyasileriyle, görüntülü görüntüsüz ve fakat şahsiyetsiz medya organlarıyla şer ittifakının yanında yerlerini aldılar.

ABD Başkanı Joe Biden aylar öncesinde, Ak Partiyi ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek ve Türkiye’mizi kendilerine yeniden uşak yapıp sömürmek istediğini ilân etmedi mi?. Utanmadan ve sıkılmadan ‘’Recep Tayyip Erdoğanı devirmek için Muhalefete destek olmalıyız’’ seviyesizliğini sergilemedi mi?

Milletimiz inşallah 14 Mayıs seçimlerinde, gözleri Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye düşmanlığıyla kararan cümle emperyalist güruha ve deli dana görüntülü Haçlı sürüleriyle birlikte, onların yerli uşaklarına fırsat vermeyecektir. Tarafsız anketler ve meydanlar bunun işaretini veriyor.

14 Mayıs seçimlerinde cümle emperyalistlere ve onların yerli uşağı, kullanışlı aparat CHP ve yedeğindeki particiklerle, KANDİL uşaklarına dikkat edilmeli, seçmen tercihlerine müdahalelere fırsat tanınmamalıdır.

CHP, HDP ve dolayısıyla PKK işbirliği unutulmasın ki Kandil eşkıyasının talimatlarıyla yönetiliyor. Millet veya zillet ittifakı bu seçimlerde başarılı olabilmek için akla hayale gelmedik pis oyunlara tevessül edecektir. Bu sebeple sandıklara, sandık başkanlarına ve sandık müşahitlerine özellikle dikkat edilmelidir.

Çağdaş ve şahsiyetli bir duruş için milletimiz; İnşallah "İNADINA RECEP TAYYİP ERDOĞAN ve İNADINA AK PARTİ" diyecektir.

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.

İnanıyoruz o halde tüm şer güçlere ve yerli uşaklarına rağmen zafer inananların olacaktır.