EROL SİNGÖR...

Balıkesirspor her şeydi Erol için..

Yaşam pınarıydı.

Takımın simgesi, taraftarın da sevgilisiydi.

Gönlünü verdiği,

tüm benliğini kaptırdığı Kırmızı-Beyaz renklerin hastasıydı.

Maçı bırakın, tek bir antremanı dahi kaçırdığı görülmedi/duyulmadı.

Her karşılaşmaya elinde malzeme çantası ile gelirdi.

Kapalı tribünün sağ ön bölümü ona aitti.

Maç boyu oturmaz, 2-3 metrekarelik alanda sürekli hareket halindeydi.

Ara sıra tribünlere dönüp, kırmızı-beyaz çektirirdi.

Bal-Kesler ilk devre gol atamadıysa veya yenik durumdaysa

bizimkisi ikinci devre başlamadan çeker eşofmanını, kramponunu giyer, başlardı ve ısınmaya.

Ne ısınma hem de!

Maç bitene kadar

Her an oyuna alınacakmış gibi

Bir saha koşar, bir sola...

Arada bir sahaya, bir rakip kaleye bakar

hava topuna yükselircesine sıçrar, olmayan topa kafayı vururdu!

Golünü yazmış gibi, taraftara dönüp malum hareketini yapardı.

Koro halinde bağırırdı tribünlerdeki binler;

'Erol buraya..

Erol burayaaa..

Erol burayaaaa..

Öylesine sıradan veya cılız bir bağırış değildi bu,

gönülden kopar gelirdi o tüm stadı inleten ses.

Kısacası

Erol'un Balıkesirspor sevdası

öyle sıradan bir garibin sevgisi değildi...

BALIKESİRSPOR'a BAL-KES armasına katıksız

ve büyük bir AŞK'ın simgesiydi EROL...

Bir de "deliler" vardı,

Erolumuzun saf ve temiz Bal-Kes aşkıyla "alay" eden.

Onlar yaşayan ölülerdi aslında,

lâkin bunu bilemeyecek kadar da

behimiyet ve belbed haldeydiler!

Yine varlar,

hem de çoğunluktalar.

Bu nedenle olsa gerek soğuyup kaçışlar tribünlerden.

Bir kaç Erol harici,

saf ve katıksız seveni kalmadı sanki bizim kulübün.

Manzaraya bakıp üzülüyoruz üzülmesine de,

gidecek başka yerimiz,

bağlanacak başka renklerimiz,

şehrin armasına sırt dönecek karakterimiz,

koca çınarımıza küsecek yüreğimiz yok.

Bizimkisi kırmızı-beyaz aşķ hikayesi gibi ölümüne sevda.

Elbet, gün gelecek

Erolların sayısı da çoğalacak.

İşte o vakit

hem Türk futbolu,

hem gönüller,

hem de gönüllüler kazanacak.

Erolların mirası üzerinden har vurup, harman savuranlar ise geçmişteki örnekleri gibi, bizim kulübün renklerini bile hatırlamayacak!

Zaten onları da hatırlayan olmayacak.

Erol gibi anılarıyla değil,

hem hayallerimizi, hem geleceğimizi çaldıklarıyla anılacaklar, cehennemin kapısından girene kadar.

Ütopya gibi görülse de bu söylediklerimiz,

gerçeğin ta kendisidir.

bizler Erol'un yüreğiyle yaşayıp, onun gözüyle bakmaktan vazgeçmeyeceğiz ilelebet kırmızı-beyaz sevdamızdan..

Balıkesir ve Balıkesirspor'umuz ile özdeşleşmiş Erol kardeşimizi Hakk'a yürüyüşünün 18. yılında saygı, özlem ve rahmetle anıyorum.

Mekanın cennettir güzel kardeşim.

23 Ocak 2022 | Ramazan Demir |