KURULUŞU 1992'de gerçekleyen Balıkesir Üniversi-tesi gibi büyük bir hayaldi Tıp Fakültesi bizim için. 
‘Tıp’sız üniversite mi olur diyerek siyasetçisi, yerel yö-netimi, bürokratı, sivil toplum kuruluşları.. alayımız seferber halindeydik.
Nihayetinde kavuştuk Tıp Fakültesine 11 yıl önce ama, faaliyete 8 yıl önce geçirebildik. Yaklaşık üç yıl aldı eğitim öğretime başlaması. Aynı dönemde Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi de kör-topal hizmete girdi. 
Dün gibi hatırlıyorum, hastane binasının döşeme işleri ve tıbbi malzemelerinin alımı için yaşananları.. 
Dönemin Valisi Selahattin Hatipoğlu ile Belediye Başkanı Sabri Uğur’un, Otel Basri’de sahneye çıkarak elde mikrofon yalvar yakar yardım topladıkları manzarayı unutmam mümkün değil..
En büyük katkıyı, A. Edip Uğur yaparken, hani o bildiğiniz kimi anlı-şanlı isimleri ortalıkta görememiştik. 
Dağıtmayalım konuyu. Emeği geçen her kulundan razı olsun Allah diyelim.  
Sonuçta geçi bir binada 150 yataklı, 20 branşta poliklinik hizmetinin verildiği Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kavuşmuştuk. Bizden mutlusu ve umutlusu yoktu.
Gitmeyecekti hemşehrilerimiz İzmir’e, Bursa’ya.. Derdine derman ararken yollarda mahvolmayacaktı.
Zamanla asıl kalıcı binaya da kavuştuk, kapasiteyi 200'e çıkardık, tıbbi araç-gereçle doldurduk. Yeterince tıbbi öğretim üyesi de getirdik!
Yapılması gereken herşeyi yaptık, getirilmesi gerekeni getirdik ama, bir türlü sonucunu göremedik!
Millet yine Bursa ve İzmir yollarında perperişan.. 
Balıkesir hastanelerindeki yatak kapasitesini dolduracak sayıda insanımız yattığı gibi bu iki ilin fakülte hastanelerinde, her gün gidip gelenleri de varın artık siz hesaplayın!
Kardeşlerim, 
Tıp Fakültesi konusunda 10 yılda kat ettiğimiz mesafe  bir arpa boyu bile değil desem haksızlık etmiş olurum bugüne değin canla başla didinip çalışan, kendini yırtıp parçalayan isimlere..
Karamsar gelebilir size tablo..
Bana da öyle geldi, Tıp Fakültesi Dekanı, aynı zamanda Hastane Başhekimi olan Prof. Dr. Turan Aslan’ı dinleyince.
Çaresi yok mu? 
Elbet var.
Onu da Aslan söylesin!
***
DERDİMİZE DERMAN OLMAYA GELMİŞ!

Memleketine borcunu ödemek üzere dönen Prof. Dr Turan Aslan, başına geçtiği Tıp Fakültesi, Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi için öyle bir tablo çizdi ki basınla buluşmasında, içim karardı.
Batmış, bitmiş! 
Bu sistemle ayağa kalkması imkânsız!
Buna benzer serzenişleri duyuyordum ama, ilk kez resmi bir ağızdan, neredey-se kapısına kilit vurulacak hale geldiğini işitmek acı ol-duğu gibi düşündürücü idi aynı zamanra. 
"Derdimizin tek çaresi: Afiliasyon" diyen Aslan hocaya göre durum şöyle:
Afiliasyon konusu, ben geldiğimde tıkanmış vazi-yetteydi. Bakanlık nezdinde görüşmeler yaptım.
Balıkesir'e ayrıcalıklı bir afiliasyon protokolü hazırlanıp imzalandı. Yani biz afiliasyonu Bakanlıkla yaptık.
Önce burasını ayağa kaldıracağız. 
Amacımız, buraya hizmetin eksilmesi falan değil. Aksine daha da üst düzeyde hizmet gelmesi. 
Sağlık Bakanlığı bizden bir şeyler almak için değil, bize bir şeyler vermek üzere yolda.  İlk etapta hastanemizin eksiklikleri tamamlanacak. 30 milyona yaklaşan borç sıfırlanacak. 
İhtiyaç analizlerini biz yapacağız. İsteyeceğiz. Ne istersek verecekler. Bizim hizmet alacağımız, yardım alacağımız yer Balıkesir Kamu Hastaneleri Birliği. 
Onlara diyeceğiz ki; Şu kadar ebe, şu kadar hemşire. Acil Servisi de açacağız, Yoğun Bakım Ünitesini de. Doğum Servisini de..
Üçüncü basamak hastane sadece bu hastane (Tıp) olacak. Yeni Şehir Hastanesi ikinci basamak sağlık hizmeti verecek. 
Bizim hedefimiz üçüncü basamak hastanede olması gereken şartları tesis etmek, ortaya koymak.”
Aslan hoca tek çıkar yol olarak gösterdiği afiliasyonu öyle bir anlattı ki, yumuşak bir geçiş olacağa benziyor.
***
Sözün özü; 25 yıldır kullandığı BAU’yü kaptıran Üniversitemizin Tıp Fakültesi’ni koruyabilmesi için tek çareymiş AFİLİASYON.. 
Hayırlı olsun..
Bu kadar değil BAUN ile ilgili yazacaklarım.
Devam edeceğim, Aslan hocanın bize anlattıklarıyla ve anlatamadıklarıyla..
Hayırlı Cumalar
06 OCAK 2017