İki hafta boyunca belediyemizin tarihini, kuruluş aşamalarını, nasıl bir dönemden geçtiğini elimden geldiğince anlatmaya çalıştım.

Çünkü ben hiçbir zaman belediyeyi sadece bir kamu kuruluşundan ibaret görmedim…

Sadece betonarme bina da değil belediye…

Bana göre belediye:

Şehrin,

Kimliğini,

Karakterini,

Kaderini,

Geleceğini belirleyen;

Toplumun sosyal dokusunu, kültürel zenginliklerini, sesini, ruhunu, tarihini yansıtan bir ayna...

Bir şehrin “kimliği”, belediye yönetiminin belirlediği politikalarla, sürdürdüğü hizmetlerle şekillenir.

Altyapı çalışmaları,

Çevre düzenlemeleri,

Kültürel etkinlikler gibi belediye faaliyetleri, şehrin “karakterini” oluşturan temel unsurlardır.

Belediye başkanı, sadece belediye hizmetlerini değil aynı zamanda o şehirdeki insanların günlük yaşamını etkileyen olayları da yönetir.

Belediye başkanı aldığı kararlarla şehrin “kaderini” belirler.

İmar planları, çevre düzenlemeleri, projeleri, şehrin gelecekteki gelişimine yön verir, ekonomik büyümesini, yaşanabilirliğini şekillendirir.

Susurluk Belediyesi tam da bu doğrultuda kuruluşundan günümüze uzanan zengin mirasıyla, şehrin tarihini, kimliğini, karakterini geleceğe taşıyan önemli bir köprü oldu…

Belediye başkanları da bu şehrin insanlarına daha iyi bir gelecek sunma adına önemli sorumluluklar üstlendi…

İnanıyorum ki…

Belediye başkan adaylarımız bu “tarih bilinciyle” yola çıktıklarında;

Halkın ihtiyaçlarını daha iyi anlamaları,

İnsana değer, topluma umut veren projeler geliştirebilecekleri bir vizyon oluşturabilirler.

Belediye başkan adaylarımız bu “tarih bilinciyle” yola çıktıklarında;

Susurluk’un kültürel mirası,

Toplumun gelişmesi,

Ekonomik potansiyeli hakkında derinlemesine bir anlayış geliştirmeleri mümkün olabilir.

Belediye başkan adaylarımız bu “tarih bilinciyle" yola çıktıklarında;

Geçmişteki tecrübelerden ders çıkararak gelecekteki zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmalarına,

Sorunlara daha etkili çözümler üretebilmelerine,

Geleceği daha sağlam temeller üzerine inşa etmelerine yardımcı olabilir.

Bu “tarih bilinci”, sadece bir seçim kampanyası için değil uzun vadeli bir siyaset anlayışı için de gerekli olabilir…