Geçenlerde, iki arkadaşımla birlikte gençlerle oturuyorduk.

Aramızda üniversiteli gençler de vardı.

Ortam neşeli, sohbet güzeldi…

Gençler pek heyecanlıydılar; futboldan konuşuyorlar, kızlardan konuşuyorlar, cep telefonu markalarından konuşuyorlar, giyim kuşamdan konuşuyorlardı…

Bir ara, “Yaklaşan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri hakkında ne düşünüyorsunuz” gibisinden ortaya bir soru attım.

Kısa bir sessizlikten sonra umarsız bir şekilde “Yorum yok” dediler.

Yorum yok!

Gençlerimizin bir yorumu yok, fikri yok, söyleyecek iki kelimeleri yok…

Yaşadığı şehrin sorunları hakkında yorumları yoksa “birileri” gelir onların yerine yorumu yapar, onlara da uslu uslu uymak düşer.

Bu yorumsuz kardeşlerimin, “gelecekleri” için çok fazla düşünmelerine gerek yok.

Başkalarının yorumlarıyla ilerlerler nasıl olsa…

Gidecekleri yolu birileri” çizer, sınırlarını birileri belirler.

Tek yapmaları gereken, gözlerine birilerinin taktığı “at gözlüklerini” düşürmemeye çalışmaları o kadar…

Günümüz gençleri dünyanın daha çabuk dönmesini istiyorlar ya…

Bir an önce büyümek, yükselmek, başarılı olmak istiyorlar ya…

Hadi ben biraz hızlıca döndürüvereyim dünyalarını…

Bakın hızlı dünyalarında gelecekte neler olacak.

Dünyadaki, ülkesindeki, çevresindeki olayları yorumlayamayan, kendine ait fikirleri olmayan böyle gençler, bir kitap bile okumadan, kulaktan dolma bilgilerle yaşayıp kimliklerini, kişiliklerini bulmaya çalışacaklar.

Vatan sevgisi” nedir, bilmeyecekler…

Dini, “din tüccarlarından” öğrenecekler.

Siyaset hakkındaki fikirleri üç beş “slogandan” öteye gitmeyecek.

Sesleri, sadece taraftarı olduğu “futbol takımlarının maçlarında” çıkacak.

Bir gün anne babalarının yanlarından ayrıldıklarında, yaşam şartlarının tahmin ettiklerinden çok daha ağır olduğunu anlayacaklar.

Okulda “bitse de gitsek” havalarında girdikleri sınavlardan sonra, yaşam sınavında, “gidecek bir yer olmadığını” fark edecekler.

Çok zor işlerde çok zor koşullarda çalışacaklar…

İşten atılacaklar…

Eşitsizlikten yakınacaklar…

Haksızlıktan yakınacaklar…

Her durumda şikâyet edecekler ama hiçbir çözüm önerisi getiremeyecekler…

Kendilerine ait fikirleri olmayan yorumsuz gençler, her şeyi başkalarından bekleyecek, önlerine çıkan en küçük bir sorunu bile çözemez hale gelecekler…

Evlenecekler…

Hayatları boyunca taksit ödeyecekler…

Moralleri bozulacak, her şeye sinirlenecekler…

Eşleriyle kavga edecekler, anne babalarıyla kavga edecekler, kardeşleriyle kavga edecekler, arkadaşlarıyla kavga edecekler…

Tüm bu kötü, can sıkıcı şeylerden yine birilerinin gelip kendilerini kurtarmalarını bekleyecekler...

Kendilerine ait fikirleri olmayan yorumsuz gençler, kendi yarattıkları sorunların çözümünü, başkalarından isteyecekler…

İşte, hızlı dünyalarında aşağı yukarı olabilecek muhtemel gelişmeler böyle.

Şimdi ne diyorsunuz gençler?

Hala “yorumunuz” yok mu?